Titanic Grubu, en iddialı tesislerinden birini 2013’te Belek’te hizmete açmaya hazırlanıyor. 2012’ye hızlı başlayan grup, Almanya’da yapımı devam eden iki oteliyle de, yatırımda hız kesmeyeceğinin sinyalini veriyor.
HASAN ARSLAN
HASAN ARSLAN
Otel zincirini genişleterek turizm sektöründe dev adımlarla ilerleyen Titanic Otelleri’nin Genel Koordinatörü Gökhan Özbatır’la grubun yeni yatırımlarını, özellikle de Belek’te yapımı süren Titatnic Infinitiy’yi konuştuk. Özbatır, Titanic Grubu’nun turizm stratejilerini Turizm Aktüel’e anlattı.
Öncelikle yeni otelinizin adından başlamak istiyorum. Otelinize hangi ismi vereceksiniz?
Hizmette sınırın olmadığı bir otel inşa ediyoruz. Adını da ‘Infinity Titanik’ koymayı planlıyoruz. İsim konusunda karar verme aşamasındayız ama, % 90 ihtimalle yeni otelimiz bu adı taşıyacak. Biliyorsunuz ‘Infinity’ sınırsız demek. Bu isim, bizim bu otelde vereceğimiz hizmet anlayışıyla tam anlamıyla örtüşüyor. ‘Hizmette sınır yok’ klişesi, bizim otelimizde gerçeğe dönüşecek.
Otelinizi genel hatlarıyla tanıtır mısınız?
Çok geniş genel kullanım alanları var. Otelimiz İki lobby’den oluşuyor. Kapalı lobby’de yani iç mekânda, dış mekan havası yaşayacağız. Parklarıyla, bahçesiyle, yollarıyla, ağaçlarıyla çiçekleriyle, banklarıyla sokak satıcılarıyla, dükkanlarıyla sanki küçük bir şehirdeki en popüler mekanda bulunuyormuş izlenimi verecek. Üst lobbyde, karşılama resepsiyon bölümü mevcut. Üst lobby yaklaşık 3 bin metrekareden oluşuyor. Alt lobby ise, 10 bin metrekareden daha fazla bir alana yayılmış durumda.
Bu otelde sıradışı mekanlara şahit olacaksınız. Mesela sıradışı bir SPA’mız var. Kullanım alanı 13 bin 500 metrekare. Doğrusu ben şimdiye kadar bu kadar büyük bir SPA görmedim. Bilinen SPA’ardan farklı olarak açık ve ısıtmalı tuzlu su havuzumuz olacak. Onun dışında en yeni ve sıradışı teknolojik ekipmanlar kullanılacak. Şu anda onların bağlantıları yapılıyor. Otel, bizim sahip olduğumuz araziye yapılıyor. Otelin büyüklüğü 90 bin metrekare. Etrafındaki alanlarla beraber 120 bin metrekareye çıkıyor. Çünkü nehir ve deniz kenarı kullanım alanımız da olacak. Sadece nehir tarafını düşünürsek 120 bin, denizle beraber düşünürsek 170 bin metrekare bir araziye oturmuş olacağız. Ama arazi sınırlarımız 90 bin metrekare olacak. Kongre ve miting salonlarımız da sıra dışı tarzımıza uygun olacak. 2 bin 200 m2’lik kapalı kolonsuz bir toplantı salonumuz var. Ona ek olarak bin 500 m2’lik bir fuaye bulunacak. Bunun dışında 3 bin m2’lik bir kongre salonumuz daha var. Bunun dışında çeşitli büyüklükte daha başka toplantı salonlarımız da bulunacak.
Tesisimizde spora yönelik aktivitelerimiz de olacak. 4 tane UEFA standartlarında sahamız bulunacak. Yüzme grupları için olimpik havuz inşaatımız devam ediyor. Yine o tesis içinde ısıtmalı havuz var. Yatırımcılar birbiriyle en iyisini yapmak için yarışıyor. Bu şekilde Türkiye turizm alanında gelişiyor. Sıradan birşeyler yapıp devam etmek de bir seçenek ama biz her seferinde bir adım önde olmak için çaba sarfediyoruz. Kaliteli hizmet, parayla olur. Ama harcadığınız paranın karşılığını da almak önemli. Yıllardan beri bu sektörün içindeyiz. Biz harcadığımızın karşılığını almayı biliyoruz.
Titanik olarak henüz markalaşma sürecini tamamlamasak da, hedefimiz doğrultusunda belli bir çizgide ilerliyoruz. ‘Yaptığımız işler yapacaklarımızın teminatıdır’ diyoruz. Çok para harcayıp, çok para kazanmayı istiyoruz. ‘Infinity Titanik’, en yenisi, en iyisi olacak. Bildiğim kadarıyla 2013’de devam eden bu kapasitede bir otel yok. Konum olarak da çok avantajlı bir bölgedeyiz. Turizmde Türkiye’nin lokomotifi olan Antalya’nın gözbebeği Belek’in en güzel tesisini inşa ediyoruz. Antalya’ya en yakın tesis bizimki olacak. 4 tarafı deniz ve ormanla kaplı uçsuz bucaksız golf sahaları, uçsuz bucaksız koruma alanlı orman, bir tarafı deniz ve nehirle birleşmiş çok güzel bir otel yapıyoruz. Buraya yakışan bir otel yapacağız ve tesisin hakkını veren bir hizmet kalitesi sunacağız.
Geçen yıl çok iyi bir sezon geçirdik. Ancak bu yıl seyir biraz yavaşladı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Yaklaşık 5 yıldan beri sektörde, artan bir gelişim ivmesi var. Fakat 2010 ile 2011’i karşılaştığımızda o artış biraz daha fazla oldu. Hem turist sayısı, hem gelir açısından 2010’a göre 2011, çok iyi rakamlar yakaladı. Ama hep böyle olacağı anlamına gelmiyor. Belirli oranlarda artış zaten olacak. Her zaman yüksek oranda bir artış gerçekleşmeyebilir. Öyle olsaydı zaten yatırımcılar hemen kollarını sıvardı. O zaman da zaten kapasitede yetersiz kalırdı.
Geçen sene turizm rakamlarımızın bu kadar iyi olmasının sebebi, Arap Baharı ve Kuzey Afrika’daki dalgalanmalardı. Mısır ve Tunus, ciddi şekilde turist potansiyele sahip ülkelerdir. Geçen yıl onlar kan kaybetti. Yunanistan’da da kriz oldu. Bu yıl onlar da aksiyonlar yaptılar. Türkiye’de 2011’e göre 2012 biraz daha yavaş seyrediyor ama çok fazla bir düşüş olmadı. Esasen bu düşüşün nedeni, İran’dan kaynaklanıyor. İran’a kontenjan ayıran oteller, aradığını bulamadı. Hem İran’daki enflasyon yükseldi, hem de ülkemiz ve İran’ın arası politik olarak çok iyi değil. Yine de 2010 seviyesi yakalanacak diye düşünüyorum. 2013’te ne olacak derseniz? 2013’te de çok fazla artış beklememek lazım. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız. Aynı misafir yine gelecek.
Titanic Grubu’nun yeni yatırımları devam edecek mi?
Oteller zinciri daha ne kadar büyür, bilemiyorum. Devam ediyoruz ancak, kendimizi şu kadar otel, şu kadar yatak sayısı diye limitlemek ve ya olmayacak rakamlara endekslemek istemiyorum. Biz gerçekleşebileceğine inandığımız her türlü yatırıma varız. Ama bu pek çok şarta bağlı. Yatırım sana uyar, sen ona uymazsın. İstersin, ekonomik olarak ulaşamazsın. Ama ayağı yere basan, ne çok hızlı, ne de çok yavaş olan bir büyüme gerçekleştireceğimize inanıyorum. 100 Milyon Euro’luk bir yatırım gerçekleştirirsiniz, o sene 1 otel açarsınız. 50 Milyon Euro’luk, 30 Milyon Euro’luk bir yatırım yaparsınız, o sene 3 tane otel açarsınız. Yatırımlarımızın hangi hızda devam edeceği, ekonomik iyileşmelere bağlı ama, biz durmayacağız, durmak istemiyoruz.
Bu arada Berlin’de de otel yatırımlarınız var. Onlar hangi seviyede ilerliyor?
2013’te sadece Belek’te değil, Almanya’da da iki otelimiz hizmete girecek. Her ikisi de Berlin’de olan otellerimizin inşaatları devam ediyor. Berlin’in tam merkezinde yer alan otellerimizden bir tanesi 3 yıldızlı, diğeri de 5 yıldızlı ve 210 oda kapasiteli. Neden Almanya’da ve neden Berlin derseniz? Çünkü Berlin’i iyi biliyoruz. Yönetim Kurulumuz, Yönetim Kurulu Başkanımız, Berlin’de bu işi başaracağımıza kesin gözüyle baktılar. Geçen bir yıl içinde de bunu ispat ettik. Burada %90’lık bir doluluk yakaladık. Biz bu işi bildiğimizi Avrupa’ya ispat ettik.
Almanya’daki bu başarınızı başka ülkelerde de sürdürmeyi, başka ülkelerde de yeni otel yatırımları yapmayı düşünüyor musunuz?
Başka ülkelerde de olur niye olmasın? Fakat önce bildiğimiz yerlere bir demir atalım da, sonrası mutlaka gelecektir. Bu şehir oteli de olur, kıyı oteli olur farketmez. Biz her ikisini de güzel yaptığımıza inanıyoruz. Almanya, otelimizden memnun. Hep güzel teklifler, güzel iltifatlar alıyoruz. Otelimizden memnun olma oranı %96. Almanya’da otellerimizde kalan 100 kişinin 96’sı memnun. Böyle bir memnuniyet varsa, demek ki hizmetimiz iyi. Biz ne diğer otellerin üstüne çıkarız, ne de onlarla aynı seviyede oluruz. Biz ortada, kaliteli bir oteliz.
Bir Türk otelimize geldiğinde, ‘İyi ki gelmişim’ diyor. En azından peynirini yiyebiliyor, zeytini yiyebiliyor, Türk usulü kahvaltısını yapabiliyor. Tabii yabancı biri geldiğinde o da memnun oluyor, o da kendi usulüne yemeğini yiyebiliyor. Bizim otellerimiz yıldızsız da olsa, 3 yıldızlı da olsa, 5 yıldızlı da olsa biz müşterimize bavul taşıtmayız. Bir otele geliyorsun, paranı veriyorsun ve bavulunu kendin taşıyorsun. Öyle olmaz. Bizimle aynı kalitedeki otellerden en az 20 personel fazlamız var. Ama bu da bize artı olarak dönüyor. 25 personel daha fazlamız olsaydı, belki daha iyi olacaktı. Zaten hizmet insanla olur. Kazandığınız parayı insana harcarsanız, o para size daha çok döner. Biz bu felsefeyi sürekli hale getirdik. Uyguladığımız bu sistemden de çok memnunuz.
Otellerinizde çalışan personelinize verdiğiniz eğitimler ile de dikkat çekiyorsunuz…
İşlerimiz gerçekten güzel. Berlin’deki otelimize personelimizi buradan gönderiyoruz. Biz personelimize 1’er yada 2’şer aylık eğitim veriyoruz. Departman müdürlerimiz oraya gitti. Hausekeeping müdürümüz gitti, personel müdürümüz gitti. Biz zaten ordaydık. Şimdi de belli aralıklarla kontrole gidiyoruz. Gördüğümüz eksiklikleri anında gideriyoruz.
Yatırım için Türkiye’de başka hangi bölgeleri düşünüyor sunuz?
Uygun yatırımlara ülkemizin her yerinde, her ilinde, her ilçesinde yatırıma hazırız. Antalya; sahil turizminin başkenti. İstanbul da, şehir turizminin başkenti. Sonuç olarak ikisi de yatırım için garanti iki yer. Bu şehirlerden uzaklaştığınızda, Ege’de turizm sezonu kısa. İzmir’de şehir turizmi, Marmaris’te sahil turizmi yapılabilecek pek çok güzel yer var. Ama oralarda turizm yapmak, ticari olarak çok karlı olmuyor. Sezon 15 Haziran -1 Eylül arasında. Bu tarihten sonra tesisi açık bıraksanız da, bir anlamı yok. Deniz, kum dışında bu bölgeden başka ne şekilde yararlanabiliriz diye baktığınızda, gerçekten seçenek bulamıyorsunuz.
Marmaris’te bazen toplantılar oluyor ama, istenilen yoğunlukta değil. O bölgede tesis yapmanın bir de kışı var. Yaz değil de bir kış oteli yapayım diyorsanız, yine aynı sorunlarla uğraşmak zorundasınız. Bu yüzden kendimizi Ege’ye kanalize etmek istemiyoruz. Onun dışında Anadolu’da şehir oteli olarak büyümeyi istiyoruz. O da tabii, tekliflere bakarak yapılır. İnanın her gün, ‘Bizim burada yer var, gelin yatırım yapın’ diye, o kadar çok teklif geliyor ki. Biz sadece otelcilik yapıyoruz, başka işimiz yok. Bildiğimiz işi yapıyoruz. Hizmet sektöründen gelen patronlarım ile hizmet sektöründe devam ediyoruz. İnşaat yapmıyoruz, baraj yapmıyoruz, sadece otelcilik yapıyoruz. Onun için de, yönetim kurulumuz dahil herkes bu işin içinde canla başla çalışıyor.
Türk turizminin şu anki durumunu nasıl değerlendiriyor sunuz?
Türk turizminin durumunu 5 yıl önce sorsaydınız, ‘İmajı yok’ derdim. Fakat şimdi bu sorun büyük ölçüde çözüldü. Ülke olarak hala imaj sorumumuz var ama, eskisi kadar fazla değil. Aslında şimdiye kadar çoktan bir cazibe merkezi olmamız gerekirdi. Cazibe merkezi olduğunuz zaman, işe 1-0 önde başlarsınız. O da genel turizm politikasıyla olur. Ben otel yapmışım 5 yıldızlı, 7 yıldızlı, her yerini altın kaplamışım, istediğim parayı da almışım. Tek başına yetmez. Turist bana geliyor ama, dışarı çıkınca gidecek yeri yok. Bireysel başarılar yeterli değil. Tüm sektörün genel anlamda başarılı olması için, bakış açısının değişmesi lazım.
Sadece bol yıldızlı otel yapmakla iş bitmiyor. Çevrenize, tarihinize değer vereceksiniz. Cari açığı kapatmanın direkt yolu turizmden geçiyor. Turizmi hükümet politikası haline getirirsek; hem daha güzel yerlere geliriz, hem de ülke olarak gelirimiz artar. Her şey dahil sistemini bırakırsak, bugün kazandığımız turizm gelirinin %50’sini kazanamayız. Ben, her şey dahil sisteminin devam etmesinden yanayım. Biz de 600 odamızın 600’ü de oda kahvaltı alsın isteriz. Ama bu işi tek başımıza yapmıyoruz. Ben doldursam bile, yanımdaki dolduramayacak inanın. Herşey dahil olmazsa, oteller %50-%60 boş kalır.
Turizm yatırımları artarak devam ediyor. Artık dur deme zamanı gelmedi mi?
Antalya’da yatırım yapacak çok fazla yer kalmadı. Başka yerlerde yatırım yapılmasına karşı değilim. Ulaşımı sağlandıktan sonra, tadilat yapıldıktan sonra, yatırım yapılacak çok yer var. Bu yatırımlar Türk turizmini ileri götürür, geri götürmez. Artık tesisler el değiştirerek yenileniyor. Sahil şeridinde her 50 metrede bir otel var. İnanın Antalya bunu kaldırır. Belek’in başına da otel yapın, sonuna da otel yapın dolar. Kemer’in, Alanya’nın bir oteli boşalır, diğeri dolar. Bu böyledir.
Titanic Bayrampaşa, yeni açılmasına rağmen sektörde hemen adını duyurdu ve büyük sükse yaptı. Bize bu yatırımınızı ve neden Bayrampaşa’yı seçtiğinizi anlatır mısınız?
Bir sürü ilçe varken yatırım için Bayrampaşa’yı seçme nedenimiz; konum olarak Taksim, Sultanahmet gibi İstanbul’da turizmin kalbinin attığı merkezlere çok yakın olmasıdır. Otelimizden havaalanı 15 dakika uzaklıkta. Bir otelde ne ararsanız, Titanic Bayrampaşa’da fazlası var. TEM yanından geçiyor. Bütün kesişme noktalarının merkezinde yer alıyor. Ulaşım çok kolay. Sadece çevrede biraz problem var. Zaten oraya da kentsel dönüşüm uygulanacak.
Gerçekten şu anda işlerimiz harika. Açıldığımızda bile %95-96 doluluk oranına sahiptik. Bizim daha 3’üncü ayımız. Demek ki iyi bir iş yapmışız. Titanic Bayrampaşa; işadamlarına, yurt dışından gelen turistlere hitap ediyor. Toplantı salonlarımız, büyük balo salonlarımız var. Banket organizasyonları yapıyoruz. Bütün yazı doldurduk.
KAYNAK:turizmaktuel
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.