28 Aralık 2012 Cuma

Rusya Tur Operatörleri Birliği, kış turizmi verilerini açıkladı



Rusya Tur Operatörleri Birliği, kış turizmi verilerini açıkladı. Bu sene kış sezonunda yurt dışında tatil yapan Rusyalı turistlerin sayısında yüzde 10 artış yaşandı.



Rusya Tur Operatörleri Birliği'nin ön verilerine göre, bu yılın tamamında yurt dışına giden Rusyalı turistler yüzde 20-25 oranında artış gösterdi.. Yılın ilk sekiz ayında tur operatörleri 8,4 milyon turiste hizmet verirken, yıl sonunda bu rakamın 11 milyona ulaşması tahmin ediliyor.

Devlet İstatistik Kurumu Rosstat'ın verilerine göre de 2012 yılının tamamında yurt dışına çıkan Rusyalı turist sayısı 15 milyonu buldu. Turistlerin çoğu (yüzde 54) 8-14 günlük ve fiyatı 1-2 bin doları geçmeyen turları tercih etti.

Yeni yıl tatili için Rusyalı turistlerin en fazla tercih ettiği yerlerin başında yine Bangkok, Münih, Prag, Milan, Barcelona, Paris, Roma, Viyana, Cenevre ve Berlin gibi kentler geliyor. Ukrayna ve Belarus turları da turistler arasında popülerliğini koruyor.

Biletix.ru'nun verilerine göre ise geçen kasım ayı tatilinde İstanbul’a gitmeyi planlayan Rusya vatandaşlarının sayısı da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8 artış gösterdi. (Turkrus.com)

TURGAY TURAN CLUB NENA GENEL MÜDÜRÜ OLDU



Manavgat Kızılağaç Bölgesinde bulunan Club Nena'nın Genel Müdürlüğüne deneyimli turizmci Turgay Turan getirildi.
Club Nena'nın yeni genel müdürü Turgay Turan 1977 yılında turizme başladı, 1985 yılından bu yana Antalya ve Bölgesinin tanınmış birçok tesisinde yöneticilik yaptı. Turan 1999-2003 yılları arasında da dört yıl boyunca yine Club Nena’nın genel müdürlüğünü yapmıştı.

Son olarak Çeşme Sheraton Otel’de genel Müdürlük yapan Turan, Club Nena’ya Genel Müdür olarak başlaması ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “ Bölgeyi 10 yıl önce bırakıp ayrılmıştım. Yine buradayız. Hedefimiz Club Nena’nın daha da iyi bir hizmet anlayışı ile, doluluk oranlarını arttırmak ve Türk Turizmine güzel hizmet edebilmek ”şeklinde konuştu.


kaynak:turizmgazetesi

TUYED 2013 yılının turizm trendlerini açıkladı




Turizm Gazeteci ve Yazarları Derneği'nin (TUYED) yaptığı "Turizmde trendleri araştırması, 2013'te, tatilini Avrupa'da geçirmek isteyen turistlerin tercih edeceği ilk 5 ülke arasında Türkiye'nin ikinci sırada yer alacağını ortaya koydu. 2013'ün turizm trendleri arasında, gemi turlarıyla, otellerdeki hamam, SPA bölümlerinde 'soğuk odalar'ı ön plana çıkacak.


TUYED'in araştırmalarına göre, 2013'ün 11 temel turizm trendi arasında, 'iç turizm', 'Otel-AVM kardeşliği' ve 'Tatil tercihlerini belirlerken sosyal medyanın kanaat önderliği koltuğuna oturması' gibi kavramlar daha çok konuşulacak.

TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, seyahat uzmanları arasında yapılan bir anketle, 2013'te tatilini Avrupa'da geçirmek isteyecek gezginlerin en fazla tercih edeceği 5 ülkenin belirlendiğini, buna göre tercihte Hırvatistan ilk, Türkiye'nin ise ikinci sırada yer aldığını söyledi. Köfteoğlu, Avrupa'da tercih edilecek diğer ülkelerin de Çek Cumhuriyeti, Portekiz ve İzlanda olacağını kaydetti.
Köfteoğlu, TUYED Ar-Ge Birimi'nin gezi ve tur bilgileri veren dünyaca ünlü kurum ve kuruluşların yayınlarını tarayarak, '2013'nin başlıca 11 turizm trendi'ni belirlediğini belirterek, şu bilgileri verdi:
"Anketler, 2013'te tatilcilerin Pasifik bölgesinde en fazla tercih edeceği turistik merkezlerin Yeni Zelanda, Fiji, Tahiti, Bora Bora ve Avustralya olacağını söylüyor. Güney Asya'da ise Vietnam, Endonezya, Burma/Myanmar, Kamboçya ve Malezya en fazla tercih edilecek ülkeleri oluştururken, anketler, Orta Amerika'daki tercihin  Ekvador, Galapagos Adaları, Panama, Peru, Breziyla ve Arjantin'den yana kullanılacağını gösteriyor."

İÇ TURİZM BÖLGESEL MERKEZLİ BÜYÜYECEK
TUYED Ar-Ge Birimi'nin yaptığı araştırmalara göre, 2013'te moda olacak turizm ve seyahat türleri şöyle: Dünyada iç turizm hareketleri başta Asya ülkeleri arasında olmak üzere bölgesel merkezli gelişip daha da büyüyecek. İç turizm ekonomik krizlerden dolayı talep görecek. Talepler, kültürel yönleri ağır basan girişimleri hızlandıracak. Türkiye'de ise erken açıklanan 'erken rezervasyon' kampanyaları iç turizmin hareketlenmesine yol açacak.

OTEL-AVM KARDEŞLİĞİ GELİŞECEK
Başta Orta Doğu ve Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin ülkesi vatandaşlarının alışveriş tutkusu, alışveriş merkezleri (AVM) ile oteller arasındaki işbirliğini hızlandıracak. Yeni oteller, yoğunlaşan alışveriş talebinden daha fazla pay alabilmek için AVM'lere yakın olmayı tercih etmeye başladı. Bu durum, Körfez ülkelerinde otellerle AVM'ler arasında başlayan bütünleşmenin önümüzdeki dönemde hızlanıp, diğer bölgelere de yayılmasını sağlayacak.

SAĞLIK TURİZMİNDE 'SOĞUK' HİZMETLERLE TANIŞACAĞIZ
SPA ve wellness hizmetlerinde şimdiye kadar taşın, suyun, saunanın 'sıcak'la başlayan örnekleriyle tanıştık. Şimdi de 'soğuk'la başlayan yeni ürün ve hizmetlerle tanışacağız. Romalılar 2 bin yıl önce sıcak-soğuk tedavisini 'frigidarium' adıyla uyguladı. Bu yöntem şimdi yeniden diriltiliyor. Otellerde karşınıza buz odası, kar duşu, 'igloos' veya  'kriyoterapi' gibi bölümler çıkacak, sakın şaşırmayın. Kriyoterapi, deriye sıvı nitrojen sprey sıkılarak yapılan bir tedavi yöntemi. Bu yöntemin sporcu ve özellikle kalori yakmak isteyen kadınları sarması bekleniyor.

KARIŞTIR-EŞLEŞTİR EĞİLİMİ AĞIR BASACAK
Turistler arasında ucuz havayolu ile yolculuk edip, 5 yıldızlı otelde kalma istekleri yaygınlık kazanacak. Özellikle her şeyi bir anda talep eden ve 'yeni turist tipi' diye tanımlanan kesim, ürün ve hizmeti
'karıştır-eşleştir' yöntemiyle birleştirip satın alacak.

MOBİL CİHAZLARIN KULLANIMI ARTACAK
Tipik bir tatilci, tatile gideceği yeri belirlemeden önce 22 web sitesini ziyaret ediyor.  Dünyada sık yolculuk eden bir kitle var. Bunlar, nüfusun geri kalan kısmına göre mobil cihazları daha fazla kullanıyor. Bu kitle, yolculuk planını, tatil rezervasyonu ve uçuşlarını ayarlarken mutlak surette mobil cihazlar üzerinden yapacağından mobil cihaz kullanımı artacak.

SOSYAL MEDYA 'KANAAT ÖNDERİ' KOLTUĞUNA OTURACAK
Tatil tüketicisinin sosyal medyadaki yorumları daha da radikalleşecek ve yorumlara olan talep artacak. Tüketicilerin tatil kararlarında ürün ve destinasyon tanıtımı değil, sosyal paylaşımlar etkili alacak. 'Kanaat önderliği' koltuğuna oturan sosyal medya, 'tüketici işbirliği' kavramının gelişmesine de yol açacak.

TURLARDA DENENEN VE YAPILANLAR ÖNEM KAZANACAK
Sri Lanka'da bir fil üstünde yapılan tur, Türkiye veya başka bir ülkede tarlalardan çay toplama, oya iğne işini öğrenme, baklava açma, kilim-halı dokuma gibi deneyimler önem kazanacak. Bu deneyimleri yaşayanlar arasında, tatil dönüşü anı  anlatımları 'Şurayı gördüm' yerine, 'Şu deneyimi yaşadım' şeklinde değişecek.

KUZEY ÜLKELERİ DOĞANIN IŞIK GÖSTERİSİNE DAVET EDECEK
NASA uzmanları, doğanın son 50 yıl içinde en parlak ışıklarının Kuzey ülkelerinde görüleceğini söylüyor. 50 yılda bir gerçekleşecek ve bir anlamda doğanın insanoğluna sunacağı ışık oyunu, Mart ayı sonuna kadar izlenebilecek. Bu doğa deneyimin en iyi izlenebileceği İzlanda, Norveç ve İsveç gibi Kuzey ülkeleri talep görecek.

ASYA MUTFAĞI TALEBİ YAYGINLAŞACAK
Daha fazla gezmeye başlayan Çinli ve Hintli turistlerin, gittikleri ülkelerde kendi mutfaklarını da görmek istemeleri Asya mutfağını öne çıkaracak. Eskiden otellerde 'fantezi' gibi duran Asya mutfağı yaygınlaşacak. Oteller restoranlarından aşçılarına kadar birçok düzenlemeyi bu talebe göre yapacak.

'YASAK' BÖLGELERİN CAZİBESİ ARTACAK
Bir zamanlar ABD yönetimi tarafından 'yasak topraklar' olarak gösterilen Myanmar, Kuzey Kore, Küba, Kamboçya ve Libya'nın cazibesi artacak. Buraların başta savaş kuşağının çocukları Baby Boomer'lar (İkinci Dünya Savaşı sonrası doğan çocuklar için kullanılan terim) olmak üzere merak eden kesimler tarafından ilgi odağı haline gelmesi bekleniyor.

KRUVAZİYER MODASI HERKESİ SARACAK
Büyük gemilerle (kruvaziyer) yapılan turlara katılanların profili değişiyor. Şirketler artık hemen her kesime ve yaş grubuna yönelik gemi turu programları hazırlanıp farklı seçenekler sunmaya başladı. 2013-2015 yılları arasında mevcut gemilere 12 adet daha eklenecek. Bu durum, fiyatları daha cazip hale getireceğinden kruvaziyer modasının tüm kesimleri kapsayacak şekilde yayılacağı tahmin ediliyor. Nehirde gemi turları da rağbet görecek.

kaynak:turizmdebusabah

TURİZM HABERLERİ : SAHİLLERİN EN İYİ 10 PAZARI

TURİZM HABERLERİ : SAHİLLERİN EN İYİ 10 PAZARI: 1) AYVALIK PAZARI - 2) ALAÇATI PAZARI - 3) BODRUM PAZARI - 4) YALIKAVAK PAZARI - 5) MİLAS PAZARI - 6) MUĞLA PAZARI - 7) BARTI...

Antalya'da sıradışı bir otel inşa ediyoruz...

Titanic Grubu, en iddialı tesislerinden birini 2013’te Belek’te hizmete açmaya hazırlanıyor. 2012’ye hızlı başlayan grup, Almanya’da yapımı devam eden iki oteliyle de, yatırımda hız kesmeyeceğinin sinyalini veriyor.



HASAN ARSLAN
Otel zincirini genişleterek turizm sektöründe dev adımlarla ilerleyen Titanic Otelleri’nin Genel Koordinatörü Gökhan Özbatır’la grubun yeni yatırımlarını, özellikle de Belek’te yapımı süren Titatnic Infinitiy’yi  konuştuk. Özbatır, Titanic Grubu’nun  turizm stratejilerini Turizm Aktüel’e anlattı.
Öncelikle yeni otelinizin adından başlamak istiyorum. Otelinize hangi ismi vereceksiniz?
Hizmette sınırın olmadığı bir otel inşa ediyoruz. Adını da ‘Infinity Titanik’ koymayı planlıyoruz.  İsim konusunda karar verme aşamasındayız ama,  % 90 ihtimalle yeni otelimiz bu adı taşıyacak. Biliyorsunuz ‘Infinity’ sınırsız demek. Bu isim, bizim bu otelde vereceğimiz hizmet anlayışıyla tam anlamıyla örtüşüyor.  ‘Hizmette sınır yok’ klişesi, bizim otelimizde gerçeğe dönüşecek.
Otelinizi genel hatlarıyla tanıtır mısınız?
Çok geniş genel kullanım alanları var. Otelimiz İki lobby’den oluşuyor. Kapalı lobby’de yani iç mekânda, dış mekan havası yaşayacağız. Parklarıyla, bahçesiyle, yollarıyla, ağaçlarıyla çiçekleriyle, banklarıyla sokak satıcılarıyla, dükkanlarıyla sanki küçük bir şehirdeki en popüler mekanda bulunuyormuş izlenimi verecek. Üst lobbyde, karşılama resepsiyon bölümü mevcut. Üst lobby yaklaşık 3 bin metrekareden oluşuyor. Alt lobby ise, 10 bin metrekareden daha fazla bir alana yayılmış durumda.
Bu otelde sıradışı mekanlara şahit  olacaksınız. Mesela sıradışı bir SPA’mız var. Kullanım alanı 13 bin 500 metrekare. Doğrusu ben şimdiye kadar bu kadar büyük bir SPA görmedim. Bilinen SPA’ardan farklı olarak açık ve ısıtmalı tuzlu su havuzumuz olacak. Onun dışında en yeni ve sıradışı teknolojik ekipmanlar kullanılacak. Şu anda onların bağlantıları yapılıyor. Otel, bizim sahip olduğumuz araziye yapılıyor.  Otelin büyüklüğü 90 bin metrekare. Etrafındaki alanlarla beraber 120 bin metrekareye çıkıyor. Çünkü nehir ve deniz kenarı kullanım alanımız da olacak. Sadece nehir tarafını düşünürsek 120 bin, denizle beraber düşünürsek 170 bin metrekare bir araziye oturmuş olacağız. Ama arazi sınırlarımız 90 bin metrekare olacak. Kongre ve miting  salonlarımız da sıra dışı tarzımıza uygun olacak. 2 bin 200 m2’lik kapalı kolonsuz bir toplantı salonumuz var.  Ona ek olarak  bin 500 m2’lik bir fuaye bulunacak.  Bunun dışında 3 bin m2’lik bir kongre salonumuz daha var. Bunun dışında çeşitli büyüklükte daha başka toplantı salonlarımız da bulunacak.
Tesisimizde spora yönelik aktivitelerimiz de olacak.  4 tane UEFA standartlarında sahamız bulunacak. Yüzme grupları için olimpik havuz inşaatımız devam ediyor. Yine o tesis içinde ısıtmalı havuz var. Yatırımcılar birbiriyle en iyisini yapmak için yarışıyor. Bu şekilde Türkiye turizm alanında gelişiyor. Sıradan birşeyler yapıp devam etmek de bir seçenek ama biz her seferinde bir adım önde olmak için çaba sarfediyoruz. Kaliteli hizmet, parayla olur. Ama harcadığınız paranın karşılığını da almak önemli. Yıllardan beri bu sektörün içindeyiz. Biz harcadığımızın karşılığını almayı biliyoruz. 
Titanik olarak henüz markalaşma sürecini tamamlamasak da,  hedefimiz doğrultusunda belli bir çizgide  ilerliyoruz.  ‘Yaptığımız işler yapacaklarımızın teminatıdır’ diyoruz. Çok para harcayıp, çok para kazanmayı istiyoruz. ‘Infinity Titanik’, en yenisi, en iyisi olacak. Bildiğim kadarıyla 2013’de devam eden bu kapasitede bir otel yok. Konum olarak da çok avantajlı bir bölgedeyiz. Turizmde Türkiye’nin lokomotifi olan Antalya’nın gözbebeği Belek’in en güzel tesisini inşa ediyoruz. Antalya’ya en yakın tesis bizimki olacak.  4 tarafı deniz ve ormanla kaplı uçsuz bucaksız golf sahaları, uçsuz bucaksız koruma alanlı orman, bir tarafı deniz ve nehirle birleşmiş çok güzel bir otel yapıyoruz. Buraya yakışan bir otel yapacağız ve tesisin hakkını veren bir hizmet kalitesi sunacağız.
Geçen yıl çok iyi bir sezon geçirdik. Ancak bu yıl seyir biraz yavaşladı. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?
Yaklaşık 5 yıldan beri sektörde, artan bir gelişim ivmesi var. Fakat 2010 ile 2011’i karşılaştığımızda o artış biraz daha fazla oldu. Hem turist sayısı, hem gelir açısından 2010’a göre 2011, çok iyi rakamlar yakaladı. Ama hep böyle olacağı anlamına gelmiyor. Belirli oranlarda artış zaten olacak. Her zaman yüksek oranda bir artış gerçekleşmeyebilir. Öyle olsaydı zaten yatırımcılar hemen kollarını sıvardı. O zaman da zaten kapasitede yetersiz kalırdı.
Geçen sene turizm rakamlarımızın bu kadar iyi olmasının sebebi, Arap Baharı ve Kuzey Afrika’daki dalgalanmalardı. Mısır ve Tunus, ciddi şekilde turist potansiyele sahip ülkelerdir. Geçen yıl onlar kan kaybetti.  Yunanistan’da da kriz oldu. Bu yıl onlar da aksiyonlar yaptılar. Türkiye’de 2011’e göre 2012 biraz daha yavaş seyrediyor ama çok fazla bir düşüş olmadı. Esasen bu düşüşün nedeni, İran’dan kaynaklanıyor. İran’a kontenjan ayıran oteller, aradığını bulamadı. Hem İran’daki enflasyon yükseldi, hem de ülkemiz ve İran’ın arası politik olarak  çok iyi değil. Yine de 2010 seviyesi yakalanacak diye düşünüyorum. 2013’te ne olacak derseniz? 2013’te de çok fazla artış beklememek lazım. Ayağımızı yorganımıza göre uzatmalıyız.  Aynı misafir yine gelecek.
Titanic Grubu’nun yeni yatırımları devam edecek mi?
Oteller zinciri daha ne kadar büyür, bilemiyorum. Devam ediyoruz ancak, kendimizi şu kadar otel, şu kadar yatak sayısı diye limitlemek ve ya olmayacak rakamlara endekslemek istemiyorum. Biz gerçekleşebileceğine inandığımız her türlü yatırıma varız. Ama bu pek çok şarta bağlı. Yatırım sana uyar, sen ona uymazsın. İstersin, ekonomik olarak ulaşamazsın. Ama ayağı yere basan, ne çok hızlı, ne de çok yavaş olan bir büyüme gerçekleştireceğimize inanıyorum. 100 Milyon Euro’luk bir yatırım gerçekleştirirsiniz, o sene 1 otel açarsınız. 50 Milyon Euro’luk, 30 Milyon Euro’luk bir yatırım yaparsınız, o sene 3 tane otel açarsınız. Yatırımlarımızın hangi hızda devam edeceği, ekonomik iyileşmelere bağlı ama, biz durmayacağız, durmak istemiyoruz.
Bu arada Berlin’de de otel yatırımlarınız var. Onlar hangi seviyede ilerliyor?
2013’te sadece Belek’te değil, Almanya’da da iki otelimiz hizmete girecek. Her ikisi de Berlin’de olan otellerimizin inşaatları devam ediyor. Berlin’in tam merkezinde yer alan otellerimizden bir tanesi 3 yıldızlı,  diğeri de 5 yıldızlı ve 210 oda kapasiteli. Neden Almanya’da ve neden Berlin  derseniz? Çünkü Berlin’i iyi biliyoruz.  Yönetim Kurulumuz, Yönetim Kurulu Başkanımız, Berlin’de bu işi başaracağımıza kesin gözüyle baktılar. Geçen bir yıl içinde de bunu ispat ettik. Burada %90’lık bir doluluk yakaladık. Biz bu işi bildiğimizi Avrupa’ya ispat ettik.
Almanya’daki bu başarınızı başka ülkelerde de sürdürmeyi, başka ülkelerde de yeni otel yatırımları yapmayı düşünüyor musunuz?
Başka ülkelerde de olur niye olmasın? Fakat önce bildiğimiz yerlere bir demir atalım da, sonrası mutlaka gelecektir. Bu şehir oteli de olur, kıyı oteli olur farketmez. Biz her ikisini de güzel yaptığımıza inanıyoruz.  Almanya, otelimizden memnun. Hep güzel teklifler, güzel iltifatlar alıyoruz.  Otelimizden memnun olma oranı %96. Almanya’da otellerimizde kalan 100 kişinin 96’sı memnun. Böyle bir memnuniyet varsa, demek ki hizmetimiz iyi.  Biz ne diğer otellerin üstüne çıkarız, ne de onlarla aynı seviyede oluruz. Biz ortada, kaliteli bir oteliz. 
Bir Türk otelimize geldiğinde, ‘İyi ki gelmişim’ diyor. En azından peynirini yiyebiliyor, zeytini yiyebiliyor, Türk usulü kahvaltısını yapabiliyor. Tabii yabancı biri geldiğinde o  da memnun oluyor, o da kendi usulüne yemeğini yiyebiliyor. Bizim otellerimiz yıldızsız da olsa, 3 yıldızlı da olsa, 5 yıldızlı da olsa biz müşterimize bavul taşıtmayız. Bir otele geliyorsun, paranı veriyorsun ve bavulunu kendin taşıyorsun. Öyle olmaz. Bizimle aynı kalitedeki otellerden en az 20 personel fazlamız var. Ama bu da bize artı olarak dönüyor. 25 personel daha fazlamız olsaydı, belki daha iyi olacaktı. Zaten hizmet insanla olur. Kazandığınız parayı insana harcarsanız,  o para size daha çok döner. Biz bu felsefeyi sürekli hale getirdik.  Uyguladığımız  bu sistemden de çok memnunuz.
Otellerinizde çalışan personelinize verdiğiniz eğitimler ile de dikkat çekiyorsunuz…
İşlerimiz gerçekten güzel. Berlin’deki otelimize personelimizi buradan gönderiyoruz. Biz personelimize 1’er yada 2’şer aylık eğitim veriyoruz. Departman müdürlerimiz oraya gitti. Hausekeeping müdürümüz gitti, personel müdürümüz gitti. Biz zaten ordaydık. Şimdi de belli aralıklarla kontrole gidiyoruz. Gördüğümüz eksiklikleri anında gideriyoruz.
Yatırım için Türkiye’de başka hangi bölgeleri düşünüyor sunuz?
Uygun yatırımlara ülkemizin her yerinde, her ilinde, her ilçesinde yatırıma hazırız. Antalya; sahil turizminin başkenti. İstanbul da, şehir turizminin başkenti. Sonuç olarak  ikisi de yatırım için garanti iki yer. Bu şehirlerden uzaklaştığınızda, Ege’de turizm sezonu kısa. İzmir’de şehir turizmi, Marmaris’te sahil turizmi yapılabilecek pek çok güzel yer var. Ama oralarda turizm yapmak,  ticari olarak çok karlı olmuyor. Sezon 15 Haziran -1 Eylül arasında. Bu tarihten sonra tesisi açık bıraksanız da, bir anlamı yok. Deniz, kum dışında bu bölgeden başka ne şekilde yararlanabiliriz diye baktığınızda, gerçekten seçenek bulamıyorsunuz.
Marmaris’te bazen toplantılar oluyor ama, istenilen yoğunlukta değil. O bölgede tesis yapmanın bir de kışı var. Yaz değil de bir kış oteli yapayım diyorsanız, yine aynı sorunlarla uğraşmak zorundasınız. Bu yüzden kendimizi Ege’ye kanalize etmek istemiyoruz. Onun dışında Anadolu’da şehir oteli olarak büyümeyi istiyoruz. O da tabii, tekliflere bakarak yapılır.  İnanın her gün, ‘Bizim burada yer var, gelin yatırım yapın’ diye, o kadar çok teklif geliyor ki. Biz sadece otelcilik yapıyoruz, başka işimiz yok. Bildiğimiz işi yapıyoruz. Hizmet sektöründen gelen patronlarım ile hizmet sektöründe devam ediyoruz. İnşaat yapmıyoruz, baraj yapmıyoruz, sadece otelcilik yapıyoruz. Onun için de, yönetim kurulumuz dahil herkes bu işin içinde canla başla çalışıyor.
Türk turizminin şu anki durumunu nasıl değerlendiriyor  sunuz?
Türk turizminin durumunu 5 yıl önce sorsaydınız, ‘İmajı yok’ derdim. Fakat şimdi bu sorun büyük ölçüde çözüldü. Ülke olarak hala imaj sorumumuz var ama, eskisi kadar fazla değil. Aslında şimdiye kadar çoktan bir cazibe merkezi olmamız gerekirdi. Cazibe merkezi olduğunuz zaman, işe 1-0 önde başlarsınız. O da genel turizm politikasıyla olur. Ben otel yapmışım 5 yıldızlı, 7 yıldızlı, her yerini altın kaplamışım, istediğim parayı da almışım. Tek başına yetmez. Turist bana geliyor ama, dışarı çıkınca gidecek yeri yok. Bireysel başarılar yeterli değil. Tüm sektörün genel anlamda başarılı olması için, bakış açısının değişmesi lazım.
Sadece bol yıldızlı otel yapmakla iş bitmiyor. Çevrenize, tarihinize değer vereceksiniz. Cari açığı kapatmanın direkt yolu turizmden geçiyor. Turizmi hükümet politikası haline getirirsek; hem daha güzel yerlere geliriz, hem de ülke olarak gelirimiz artar. Her şey dahil sistemini bırakırsak, bugün kazandığımız  turizm gelirinin  %50’sini kazanamayız. Ben, her şey dahil sisteminin devam etmesinden yanayım. Biz de 600 odamızın 600’ü de oda kahvaltı alsın isteriz. Ama bu işi tek başımıza yapmıyoruz. Ben doldursam bile, yanımdaki dolduramayacak inanın. Herşey dahil olmazsa, oteller %50-%60 boş kalır.
Turizm yatırımları artarak devam ediyor. Artık dur deme zamanı gelmedi mi?
Antalya’da yatırım yapacak çok fazla yer kalmadı. Başka yerlerde yatırım yapılmasına karşı değilim. Ulaşımı sağlandıktan sonra, tadilat yapıldıktan sonra, yatırım yapılacak çok yer var. Bu yatırımlar Türk turizmini ileri götürür, geri götürmez. Artık tesisler el değiştirerek yenileniyor. Sahil şeridinde her 50 metrede bir otel var. İnanın Antalya bunu kaldırır. Belek’in başına da otel yapın, sonuna da otel yapın dolar. Kemer’in, Alanya’nın bir oteli boşalır, diğeri dolar. Bu böyledir.
Titanic Bayrampaşa, yeni açılmasına rağmen sektörde hemen adını duyurdu ve büyük sükse yaptı. Bize bu yatırımınızı ve neden Bayrampaşa’yı seçtiğinizi anlatır mısınız?
Bir sürü ilçe varken yatırım için Bayrampaşa’yı seçme nedenimiz; konum olarak Taksim, Sultanahmet gibi İstanbul’da turizmin kalbinin attığı merkezlere çok yakın olmasıdır. Otelimizden  havaalanı 15 dakika uzaklıkta. Bir otelde ne ararsanız, Titanic Bayrampaşa’da fazlası var. TEM yanından geçiyor. Bütün kesişme noktalarının merkezinde yer alıyor. Ulaşım çok kolay. Sadece çevrede biraz problem var.  Zaten oraya da kentsel dönüşüm uygulanacak. 
Gerçekten şu anda işlerimiz harika.  Açıldığımızda bile %95-96 doluluk oranına sahiptik. Bizim daha 3’üncü ayımız.  Demek ki iyi bir iş yapmışız.  Titanic Bayrampaşa; işadamlarına, yurt dışından gelen turistlere hitap ediyor. Toplantı salonlarımız, büyük balo salonlarımız var. Banket organizasyonları yapıyoruz.  Bütün yazı doldurduk.

KAYNAK:turizmaktuel

Asgari ücrette 2013 zammı açıklandı

Asgari ücret 1 Ocak'tan itibaren 16 yaşından büyükler için aylık net 774 lira, ikinci 6 ay içinse 804 lira olacak. Yıllık artış yüzde 8.61'i bulacak. 


Milyonlarca asgari ücretli çalışanın merakla beklediği 2013 zammı belli oldu. Halen net 739 lira olan asgari ücrete ilk 6 ay için yüzde 4.1, ikinci 6 ay için yüzde 4.4 olmak üzere yıllık toplamyüzde 8.61 oranında zam yapıldı. Asgari ücret net ilk 6 ay 774, ikinci 6 ay 804 lira olacak. Zam oranlarını belirlemek üzere dördüncü kez toplanan Asgari Ücret Tespit Komisyonu dün sonuca ulaştı.
Çal
ışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, toplantı sonrası yaptığı açıklamada, "Enflasyonun çok üzerinde artış gerçekleştirildi. Aylık brüt asgari ücret 940 TL'den ilk 6 ay için 978.75 liraya, ikinci 6 ay için 1021 liraya yükseltildi. Aylık net ücret ise 739.79 liradan 774 liraya, ikinci 6 ay içinse 804.70 liraya çıktı" dedi. Çelik, ücretin oyçokluğuyla belirlendiğini belirtti. Asgari ücrette tutar olarak bir yıl önceye göre 35 liralık bir artış olacak.


KAYNAK:turizmguncel

Ulusoy, turizmde 2013 hedeflerini açıkladı...



Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, 2013'te Türkiye'ye gelecek turist sayısının 33 milyon civarında olacağını belirterek, ''Turizm gelirinin ise 25,5 milyar dolar seviyesinde olacağı tahmin ediliyor'' dedi.

Turizm sektörü açısından 2012'yi değerlendirip, 2013 beklentileri hakkında bilgi veren Ulusoy, Suriye ve İran'da yaşanan siyasi kriz ve Avrupa ülkelerindeki ekonomik krizden Türk turizminin önemli oranda olumsuz etkilemediğini söyledi.
Ulusoy, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın verilerine göre 2012'nin Ocak-Ekim döneminde Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısının, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 0,50 oranında artarak, 28 milyon 807 bin 965 kişiye ulaştığını hatırlattı.
Aynı verilere göre, 2012'nin Ocak-Eylül döneminde, yabancı ziyaretçilerden elde edilen turizm gelirinin bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 2,4 oranında azalarak, 13 milyar 672 milyon 850 bin dolar seviyesine gerilediğini vurgulayan Ulusoy, ''Yurt dışında yaşayan vatandaşlardan elde edilen gelirler ise bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 3,7 oranında azalarak, 3 milyar 660 milyon 433 bin dolar seviyesine geriledi. Toplam gelirdeki azalma oranı ise yüzde 2,7'dir.
2012 dünya ve ülkemiz için ekonomik değişimler anlamında zor bir yıl olmakla birlikte, sektör açısından büyük düşüşler yaşamadığımızı düşünüyorum. Ancak, bu yıl sonu itibariyle genel değerlendirmede büyüme oranının tahmini olarak tek haneli olacağı kanısındayız'' diye konuştu.

''EN ÇOK ZİYARET EDİLEN YER ANTALYA OLDU''
Bu yılın Ocak-Ekim döneminde Türkiye'ye en çok ziyaretçi gönderen ilk 10 ülkenin Almanya, Rusya Federasyonu, İngiltere, Bulgaristan, Hollanda, Gürcistan, İran, Fransa, ABD ve İtalya olduğunu anımsatan Ulusoy, ''2012'nin Ocak-Ekim döneminde Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk sırada 9 milyon 903 bin 159 kişi (yüzde 34,38) ile Antalya gelirken, bunu 8 milyon bin 840 (yüzde 27,78) kişi kişi ile İstanbul, 2 milyon 969 bin 926 (yüzde 10,31) kişi ile Muğla, 2 milyon 344 bin 321 (yüzde 8,14) kişi ile Edirne ve 1 milyon 293 bin 681 (yüzde 4,49) kişi ile İzmir takip etti'' bilgisini verdi.
Ulusoy, Türk vatandaşlarının tatil amaçlı gittikleri ülkelerin ise İtalya, Orta Avrupa ülkeleri, Prag, Viyana, Budapeşte, Balkan ülkeleri, Yunanistan, Suriye, İspanya, Bulgaristan, Fransa, Almanya, Hırvatistan (Dubrovnik), Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri olduğunu belirterek, Türk vatandaşlarının büyük çoğunluğunun yurt dışı tatillerine yaz sezonunda çıktığını söyledi.
''YILBAŞI TURLARI SEKTÖRE CANLILIK GETİRDİ''
Kültür ve Turizm Bakanlığının öncülüğünde, TÜRSAB ve sektörün diğer kurum ve kuruluşları olarak, gerek yurt dışı gerekse yurt içi fuarlara katılarak, 2013'te Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunulmasının hedeflendiğini belirten Ulusoy, ''2013'te ülkemize gelecek turist sayısının 33 milyon civarında, turizm gelirinin ise 25,5 milyar dolar seviyesinde olacağı tahmin ediliyor. 2013'ün en gözde yerlerinin Antalya bölgesi başta olmak üzere İstanbul, Muğla, Aydın ve Kapadokya bölgesi olacağı düşüncesindeyiz'' dedi.
Ulusoy, yılbaşının doğal olarak sektöre bir canlılık getireceğine dikkati çekerek, özellikle yılbaşında yurt içinde var olan satışlarda İstanbul, Antalya, İzmir turlarının yoğun ilgi gördüğünü kaydetti.
Kar turizmi ile ilgili olarak Uludağ, Kartalkaya, Palandöken ve Erciyes gibi tatil yerlerinin ilgi gördüğünü dile getiren Ulusoy, kaplıca turlarında Afyonkarahisar kaplıcalarının, yurt dışı turlarında ise Dubrovnik, Prag, Paris, Moskova, Yunanistan, Kıbrıs ve vizesiz Balkan turlarının revaçta olduğunu söyledi.
''TURİZM SEKTÖRÜNÜN EN ÖNEMLİ SORUNU FİNANSMAN KAYNAKLARINA KOLAY ERİŞEMEMEK''
Türkiye'nin lokomotif sektörlerinden olan turizmin en önemli sorununun finansman kaynaklarına kolay erişememesi ve erişenlerin de yüksek maliyetlerle karşılaşmaları olduğunu vurgulayan Ulusoy, şunları da kaydetti:
''Ayrıca sektör üzerindeki finansman harici maliyet baskısı da turizmcileri zorlamaktadır. Bir başka sorun ise özellikle Anadolu'daki pek çok il ve ilçemizde mevcut turizm potansiyelinin hareket geçirilememesidir. Bunun için de, orta ve uzun vadede alt ve üst yapı eksikliklerinin giderilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Düşük faizli ve uzun vadeli kredilerin verilmesi, kredinin işletmelerin faaliyet döngüleri dikkate alınarak yapılandırılması, girdi maliyetlerindeki devlet payının azaltılması, yöresel teşvik uygulamaları bahse konu sorunların çözümüne katkı sağlayacaktır.'' (HT)(turizmaktuel)

KİMSE İŞSİZ KALMASIN DİYE !!!!


Cv'lerinizi ptyb.cv@gmail.com mail adresine ; Konu bölümüne Adınız Soyadınız/ÖNBÜRO örneğinde olduğu gibi gönderiniz ki dosyalamamız da kolaylık olsun. 
Mailler için : ptyb.cv@gmail.comCv'lerinizi ptyb.cv@gmail.com mail adresine ; Konu bölümüne Adınız Soyadınız/ÖNBÜRO örneğinde olduğu gibi gönderiniz ki dosyalamamız da kolaylık olsun.
Mailler için : ptyb.cv@gmail.com