Klasik bir turizmci olan A kişisi 3 dil bildiğini düşünmektedir. Çalıştığı otelde karşılaştığı turistlerle muhabbet kurmaya uğraşır genelde. << Güler yüzlüdür hem >> .
A kişisi, B turistine her sabah “good morning”, C turistine “ guten morgen”, D turistine “ dobroe utro” diye seslenmektedir.
A kişisi bu kişilere gün içinde rastlarsa sırasıyla B turistine, “hello”, C turistine “ hallo”, D turistine de “ Privet (aslında haberi yok bu söylemin arkadaşlar arasında olabileceğinden. ZdravstvuyTE demeliydi A kişisi) “ demektedir.
A kişisi hava karardıktan sonra gördüğü B turistine “ good evening “, C turistine “ guten abend “, D turistine de “ dobre veçer “ söz öbeklerini iletmektedir.
Gecenin ilerleyen vakitlerine kadar çalışan A kişisi, bu sefer karşılaştığı ve muhtemelen otel odasına geri dönen B turistine “ good night”, dışarı çıkan C turistine “ guten nacht “, otelin barını arayan D turistine de “ spokoynoy noçi “ kelimeleriyle jest yapmaktadır.
Olaylar her gün benzer şekilde cereyan eder durur … A kişisi böyle yaparak, hem “mevcut 3 dili” geliştirmenin hem de şeflerinin ona verdiği emirleri yerine getirmenin mutluluğuyla yeni bir güne neşeyle başlar.
Oysa A kişisi, Merhaba, selam, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler, nasılsınız vb. kelimeleri kullanmanın ülke turizmine ve Türk kültürüne ufacık da olsa katkı sağlayacağının farkında değildir, A kişisini yönlendiren şeflerin hiçbir şeyin farkında olmadıkları gibi.
Yazının bu kısmından sonrası, ÖSS matematik problemlerinin anlatım diline sahip olmadan, benim şahsi yorumlarımı yansıtacaktır.
Kendi diline saygı duymayan bireyler başkalarının dili altında ezilmeye mahkûmdurlar. Zaten tam olarak bilmediğiniz bir dilde temel bazı sözcükleri söylemeniz, o turistine yapılan bir jest olarak da adlandırılamaz. Eğer ilgili turistin diline, onun günlük herhangi bir problemini çözebilecek, isteğini yerine getirebilecek kadar hâkimseniz ve amacınız yardım etmekse, bu konuda zaten kimsenin sizin yabancı dil konuşmanıza söyleyebilecek lafı olmaz. Fakat tecrübeyle sabittir ki, Türk turizmindeki yabancı dil hâkimiyeti henüz bu ölçüde de değildir. Bu bağlamda Turistlere birkaç Türkçe kelime öğretmek onlara sempatik bile gelebilir.
Şimdi kendinizi, Türklerin yoğun olarak ziyaret ettikleri bir turizm destinasyonunda hayal edin. Orada size hizmet sunan turizm çalışanlarından Merhaba, iyi günler vb. kelimeleri duymayacağınıza emin olsam da, siz de bu kelimeleri duymadınız diye herhangi bir kötü ruh haline bürünmezsiniz kanımca. Zira gideceğiniz destinasyonda konuşulan dili de temel bazı kelimeler açısından incelemişsinizdir muhtemelen. Bunu bile yapmadıysanız, size yardımcı olabilecek kelimelerin İngilizcesini kontrol etmişsinizdir hiç yoktan. Peki hal böyleyken bizim ülkemizi ziyaret eden turistlerin neden temel Türkçe araştırması yapmadıklarını peşinen kabul ediyoruz ya da bu araştırmanın önüne en büyük engeli biz koyuyoruz?
Eniser Atabay
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.