İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmaris'te bulunan 'dünyanın en genç yanardağı'nın turizme kazandırılması önerisinde bulundu.
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yüksek Mühendis Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, Marmaris'te denizin 200 metre derinliğinde bulunan yanardağın Türkiye'ye getireceği yararlar olduğunu belirterek, "Buralarda kaplıca turizmi ve yanardağ turizmi başlayabilir. Yanardağ patlayacak diye korkmak yerine o bölgeden arazi almak daha mantıklı olacaktır. Dünyanın en genç yanardağına sahip olacağız ve turizme kazandırmalıyız" dedi.
Bilim insanlarının Marmaris'in Bozburun beldesi ile Yunanistan'ın Sömbeki (Simi) Adası arasındaki bölgede yaptığı araştırmada bulunan yanardağ ile ilgili çalışmalarda sona gelindi.
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yüksek Mühendis Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yapılan araştırmalar sonucunda denizin 200 metre derinliğinde bulunan yanardağın Türkiye'ye getireceği yararlar olacağına değinerek, dünyada yanardağ turizmi yapan birçok ülke olduğunu belirtti.
Ercan, özellikle sıcak su çıkacak olması nedeniyle kış turizmine de büyük katla sağlayacağını ifade ederek, "Buralarda yanardağ patlayacak diye korkmak yerine o bölgeden arazi almak daha mantıklı olacaktır. Gelecekte yanardağın olduğu bölge büyük bir değer kazanacaktır. Sıcak su ve kış turizminin başlaması gerekir. Altın ve gümüş yatakları gelir o bölgeye. Yanardağla birlikte turizm başlar. Türkiye'de deniz içerisinde hiçbir yanardağ yoktur. Yunanistan'ın Santorini bölgesinde aynı şekilde bu tür turizm yapılmaktadır. Hatta yanardağ bacasının etrafına şehir kurulmuştur. Türkiye'de bir Küdür Yanardağı olacak olursa, dünyanın her yerinden insanlar dünyanın en genç yanardağı diye görmeye gelecektir. Yanardağ turizm açısından da altın yumurtlayan tavuk olacaktır" dedi.
Prof. Dr. Ercan, "Dünyada 500'e yakın diri yanardağ vardır, bunların en genci de Marmaris'te bulunan Küdür Yanardağı'dır. Marmaris'e yaklaşık 100 km uzaklıkta bulunmaktadır. Yanardağda yüzey patlaması olsa dahi Marmaris'i etkisi altına alması zordur. Yaklaşık 10 km'lik bir alanda etkili olur. Yerleşim yerlerine herhangi bir zarar gelmesi zor bir ihtimaldir. Yanardağın patlaması durumunda en çok etkilenebilecek yer Yunanistan'ın Simi Adası'dır. Rüzgarın yönüne göre Rodos Adası'nı da etkisi altına alabilir. Datça tehlike altında denilemez" diye konuştu.
Bölgede şiddetli bir deprem beklemediklerini belirten Ercan, "Kuşkularımızı yendik. Marmaris ve Bodrum'daki halkın en büyük kaygısı şuydu; deprem oğullaşmasının ve bitmeyen depremlerin arkasından büyük deprem gelecek kaygısı yenildi. Artık büyük bir deprem beklentimiz yoktur. Kucağımızda bir Küdür kırığı ve yanardağı var" dedi.
Ercan, yanardağın ne zaman püsküreceğini ve ne kadarlık bir bölgeyi etkisi altına alacağını önceden söyleyebilmenin zor olduğunun altını çizdi. Ercan, "Olası bir yanardağın magma kendi içinde gazlan bıraktığı zaman bunlar kendi içerisinde çok yüksek basınç oluştururlar. Yüksek basınç sürekli olarak magmayı yukarıya doğru sürüklemek ister. Yerkabuğunun zayıf olan yerlerinden de yukarıya doğru fırlar. Ege'de kabuk kalınlığını 30 km olarak bulduk. Yanardağ etkinlikleri genellikle ille 10 km'de olur. Burada sadece bir yanardağ olayı yoktur, bir kırık da söz konusudur. Hiçbir bilimci bu yanardağ püskürecek ve bazı kesimleri etkisi altına alacak diyemez. Bu yanardağ şu zamanda püskürür diyemez. Yanardağ diri oldukça her zaman o işleri yapabilir" diye konuştu.
kaynak:http://turizmgazetesi.com
Bilim insanlarının Marmaris'in Bozburun beldesi ile Yunanistan'ın Sömbeki (Simi) Adası arasındaki bölgede yaptığı araştırmada bulunan yanardağ ile ilgili çalışmalarda sona gelindi.
İTÜ Jeofizik Mühendisliği Bölümü ve Maltepe Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yüksek Mühendis Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, yapılan araştırmalar sonucunda denizin 200 metre derinliğinde bulunan yanardağın Türkiye'ye getireceği yararlar olacağına değinerek, dünyada yanardağ turizmi yapan birçok ülke olduğunu belirtti.
Ercan, özellikle sıcak su çıkacak olması nedeniyle kış turizmine de büyük katla sağlayacağını ifade ederek, "Buralarda yanardağ patlayacak diye korkmak yerine o bölgeden arazi almak daha mantıklı olacaktır. Gelecekte yanardağın olduğu bölge büyük bir değer kazanacaktır. Sıcak su ve kış turizminin başlaması gerekir. Altın ve gümüş yatakları gelir o bölgeye. Yanardağla birlikte turizm başlar. Türkiye'de deniz içerisinde hiçbir yanardağ yoktur. Yunanistan'ın Santorini bölgesinde aynı şekilde bu tür turizm yapılmaktadır. Hatta yanardağ bacasının etrafına şehir kurulmuştur. Türkiye'de bir Küdür Yanardağı olacak olursa, dünyanın her yerinden insanlar dünyanın en genç yanardağı diye görmeye gelecektir. Yanardağ turizm açısından da altın yumurtlayan tavuk olacaktır" dedi.
Prof. Dr. Ercan, "Dünyada 500'e yakın diri yanardağ vardır, bunların en genci de Marmaris'te bulunan Küdür Yanardağı'dır. Marmaris'e yaklaşık 100 km uzaklıkta bulunmaktadır. Yanardağda yüzey patlaması olsa dahi Marmaris'i etkisi altına alması zordur. Yaklaşık 10 km'lik bir alanda etkili olur. Yerleşim yerlerine herhangi bir zarar gelmesi zor bir ihtimaldir. Yanardağın patlaması durumunda en çok etkilenebilecek yer Yunanistan'ın Simi Adası'dır. Rüzgarın yönüne göre Rodos Adası'nı da etkisi altına alabilir. Datça tehlike altında denilemez" diye konuştu.
Bölgede şiddetli bir deprem beklemediklerini belirten Ercan, "Kuşkularımızı yendik. Marmaris ve Bodrum'daki halkın en büyük kaygısı şuydu; deprem oğullaşmasının ve bitmeyen depremlerin arkasından büyük deprem gelecek kaygısı yenildi. Artık büyük bir deprem beklentimiz yoktur. Kucağımızda bir Küdür kırığı ve yanardağı var" dedi.
Ercan, yanardağın ne zaman püsküreceğini ve ne kadarlık bir bölgeyi etkisi altına alacağını önceden söyleyebilmenin zor olduğunun altını çizdi. Ercan, "Olası bir yanardağın magma kendi içinde gazlan bıraktığı zaman bunlar kendi içerisinde çok yüksek basınç oluştururlar. Yüksek basınç sürekli olarak magmayı yukarıya doğru sürüklemek ister. Yerkabuğunun zayıf olan yerlerinden de yukarıya doğru fırlar. Ege'de kabuk kalınlığını 30 km olarak bulduk. Yanardağ etkinlikleri genellikle ille 10 km'de olur. Burada sadece bir yanardağ olayı yoktur, bir kırık da söz konusudur. Hiçbir bilimci bu yanardağ püskürecek ve bazı kesimleri etkisi altına alacak diyemez. Bu yanardağ şu zamanda püskürür diyemez. Yanardağ diri oldukça her zaman o işleri yapabilir" diye konuştu.
kaynak:http://turizmgazetesi.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.