9 Ocak 2013 Çarşamba

PROMOSYON MESAJLARI VATANDAŞI ÇİLEDEN ÇIKARIYOR, GÖZLER BTK'DA



Yılbaşı, kandiller, Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi özel zamanlarda tanımadığı yerlerden kısa mesaj bombardımanına maruz kalan tüketiciler ne yapacağını şaşırıyor.

Yılbaşı, kandiller, Sevgililer Günü, Anneler Günü gibi özel zamanlarda tanımadığı yerlerden kısa mesaj bombardımanına maruz kalan tüketiciler ne yapacağını şaşırıyor. Sektör otoritelerinden bu konuya çözüm bulmasını isteyen Tüketiciler Birliği ve Tüketiciler Birliği Federasyonu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK)’nu inisiyatif almaya davet ediyor. Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, mobil operatörlerin reklam SMS’lerini önleme hakkı bulunduğunu belirtirken, “Bunlar, konuya daha duyarlı ve daha ilgili olmalı.” derken, sektör otoritesini de prolemi çözmeye davet ediyor. 

Cep telefonlarına gelen reklam, promosyon ve kutlama mesajları özel günlerde katlanıyor. Yapılan şikayetlere rağmen konuya çözüm getirilememesi tepki ile karşılanırken, konuyla ilgili olarak Cihan'a açıklamalarda bulunan Tüketiciler Birliği Başkanı Nazım Kaya, kısa mesaj yöntemiyle satış tekniğini kuruyemişçilerin dahi kullandığına işaret ederek, bu durumun bir tüketici olarak kendini bile çileden çıkardığını aktarıyor. Kaya, “Bu iletiler hem gün içinde hem gece hem de sabah 5.00 sularında geliyor. Hali ile bireyler ‘Acaba önemli bir şey mi var’ diye tedirgin oluyor, panik oluyor. Tabii bunları nereye şikâyet edeceği de muamma. Son dönemde SMS ile yapılan bu tür tacizler aşırı bir hal aldı. Bu iş kontrol altına alınmalı. Bireye ait bilgileri onun onayı olmadan paylaşanlar, kullananlar yasal işleme tabi tutulmalı. Mobil operatörlerin bu konuda daha etkin davranması sağlanmalı. Burada Ulaştırma Bakanlığı geç kaldı. BTK devreye girmeli, kurallar koymalı, müeyyideleri kararlı bir biçimde uygulamalı.' ifadelerini kullanıyor. 

Tüketiciler Birliği Federasyonu Genel Başkanı Bülent Deniz de yönetmelik gereği GSM operatörlerinin şikâyete konu olan reklam SMS’lerini engellemekle görevli olduğuna dikkat çekiyor. Deniz, 'Tüketiciler bu yönetmeliği bilmediğinden, kısmen mobil operatörlerinin ihmallerinden dolayı reklam bombardımanı altındayız. Bunlar engellenmeli ama GSM şirketleri gelir elde ettiği için pek oralı olmuyor. Yani duyarlı olunmadığından cep telefonlarımız reklam bombardımanı altında.' diyor. Deniz de BTK'nın bu konuda daha aktif davranabileceğini belirterek, 'Bu konu ile ilgili yaptırımlar yeterli değil. Kurum, ‘Şikâyetleriniz ilgili firmaya yönlendirildi’ diyor. Ama sonrası yok. BTK, kanundan kaynaklanan haklarını kullanmalı, gerekli yaptırımları uygulamalı. Ulaştırma Bakanlığı yeni bir kanuna odaklandı. Ama kanunu yenilemek sorunu halletmiyor.' değerlendirmesinde bulunuyor. 

TOPLU REKLAM SMS’LERİ ÖNLENEBİLİYOR 

Telekom alanında 2009’da yenilenen yönetmeliğe göre cep telefonlarına yerli yersiz gelen reklam SMS’leri mobil operatörleri tarafından engellenebiliyor. Teknik olarak engelleme ancak toplu iletilere uygulanabiliyor. Turkcell hattı olanlar bu tür SMS’leri 2780'e aktarıp engelleyebiliyor. Ya da 757 27 80 numaradan belli konularda iletileri önleyebiliyor. O da olmadığı takdirde 444 0 532 yi arayıp sözlü olarak engelleme talebinde bulunabiliyor. Söz konusu durum için Avea hattı olanların 7672’ye ‘İptal Reklam’ yazması, Vodafone hattı olanların ise 444 0542’yi araması gerekiyor. 
CİHAN 

İSTANBUL'DA KAR YAĞIŞI ETKİSİNİ KAYBEDİYOR...





Oldukça etkili soğuğu ve kuvvetli kar yağışları ile artık ömrünü tamamlamak üzere olan soğuk sistem bu gece İstanbul'da kuvvetli ayaza sebep olduktan sonra etkisini kaybedecektir. Yarın (Perşembe) sabahtan itibaren Lodosa dönecek rüzgar sıcaklıkları 10 dereceye kadar taşıyacak. 

Cuma öğle saatlerinden itibaren İstanbul'da yağmur var. 

Bizi takip edin, İstanbul için hava olaylarından ilk önce sizin haberiniz olsun...


kaynak:
İstanbul Kar Tahmincileri

2013'DE OTEL YATIRIMLARI HIZ KESMEYECEK




2013 yılı boyunca dünya genelinde 2 bin 500'ü aşkın otel açılacak, Asya başı çekiyor... 
Dünya genelindeki ekonomik krize rağmen otel yatırımları hız kesmiyor. 
Almanya merkezli otel yatırımları araştırma kuruluşu Tophotelsprojects’in verilerine göre dünya genlinde 2 bin 534 adet  4  ve 5 yıldızlı otelde 547 bin yatak hizmete girecek. 
Liderlik Asya’da
2013’te en fazla otel açılışı bölge bazında Asya kıtasında gerçekleşecek, ülke olarak bölgede başı Çin çekiyor. Asya’da yıl boyunca toplam 1058 4 ve 5 yıldızlı otelde 262 bin yeni yatak devreye girecek.
En büyük oteller ABD’de açılıyor
En büyük kapasiteye sahip oteller ise ABD’de ve çevresinde açılacak. Nisan ayında Havai’de açılacak olan Hilton Grubu’nun 2 bin 900 yataklı resort oteli ve Florida’nın Orlando kentinde şubat ayında hizmete açılacak olan InterContinental Grubu’nun oteli Palazzo deş Lago 2 bin 200’den fazla yatağı ile 2013’te açılacak en büyük tesisler olacak. 
Bölgelere göre 2013’te hizmete açılacak
4-5 yıldızlı tesis ve yatak sayısı*

BölgeOtelYatak
Asya1.058262.000
Avrupa848134.000
Kuzey Amerika451114.000
Afrika9323.000
Güney Amerika438.500
Okaynusya305.200
Kaynak: Tophotelsprojects

Otellere yeni ayar: Özel iskele dönemi bitiyor



Kıyıların özel kişilerce kapatılmasına son veriliyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yaptığı Bütünleşik Kıyı Planı'na göre kişiye özel iskele ya da liman dönemi bitecek



Kıyılardaki çarpık yapılaşmaya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı el attı. Bakanlık kaçak iskele ve limanların önüne geçmek, deniz ulaşımını daha verimli hale getirmek için yürüttüğü çalışmayı tamamlayarak Türkiye'nin kıyı-kenar haritasını çıkardı. Kıyıların ortak kullanımına yönelik planlamaya giden bakanlık bundan böyle aklına esenin iskele ve liman yapmasına izin vermeyecek. Turizmden sanayi ve deniz taşımacılığına kadar pek çok alanda reform niteliği taşıyan Bütünleşik Kıyı Planı'na göre artık sanayici fabrikasına yakın yere iskele kuramayacak. Deniz kıyısına yakın sanayi kuruluşları birleşerek, ortak bir büyük liman üzerinden nakliyat yapacak. Planlama kıyılardaki yapılaşmayla ilgili izin ve denetimleri tek merkezde topluyor. Bu şekilde sistemdeki boşlukların önüne geçilmesi ve uygunsuz yapılaşmanın engellenmesi planlanıyor. Şehirlerin kıyıdaki yoğunluklarını da çıkaran Bakanlık, hangi ilde hangi alana liman, iskele ve kıyı tesisi ihtiyacı olduğunu da belirleyecek.

Turistik merkezlerin bütünleşik kıyı planı tamamlandı

Bakanlık harita çalışmasında tüm tersane, sanayi, yat limanı, turizm ve koruma bölgelerini tespit etti. Yaklaşık üç ay içinde tüm planlar onaylanmış olacak. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile birlikte hareket edilerek yatırım için belirlenen alanların dışında yapılaşmaya izin verilmeyecek. Bütünleşik Kıyı Planı ile yıllardır liman şehri olmak için uğraşan şehirlere de müjde geliyor. İskenderun, Antalya, İzmir, Muğla, Trabzon, Samsun, Artvin ve Rize'nin Bütünleşik Kıyı Planı tamamlanırken, tüm bu şehirlerde artık büyük bir ana liman olacak. Bunun dışında küçük liman, iskele, güneşlenme tersanesi olmayacak. Böylece gerçek liman kentleri kurulmuş olacak.

Boğazdaki villalar gelişigüzel iskele yapamayacak

Çalışmanın bir sonraki adımı da İstanbul Boğazı ile deniz kenarında gelişi güzel inşa edilen iskeleler için atılacak. Boğaz kenarındaki yalılar ile deniz kenarındaki villalara rastgele iskele ve dolgu yapımı engellenerek sıkı kurallara bağlanacak. İskelelerin de "ortak" yapılması gündeme gelecek.

Tesislerin yapım iznini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı üstleniyor

Yeni plana göre sahilleri istedikleri gibi işgal eden oteller engellenecek. Günlük kamp alanı, plaj, havuz ve kalıcı işletme yapılacak yerler netleşecek. Daha önce bu tesislerle ilgili işlemler her bakanlıkta ayrı ayrı yapılıyor ve sistemdeki boşluklar güzelliklerin yok edilmesine neden oluyordu. Şimdi tesislerin yapım iznini Çevre, denetlenmesini de Kültür ve Turizm Bakanlığı üstlenecek.

Mehmet Ali Berber / Sabah

Yeni kıyı planlaması turizmciyi nasıl etkileyecek? İşte planın detayları...





Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın üzerinde çalıştığı Bütünleşik Kıyı Planı, liman ve iskelelerle birlikte kıyı kenar yapılaşmasına yeni düzenlemeler getirecek. İlk etapta Antalya ve İzmir için hazırlanan plan taslağı turizmcileri de yakından ilgilendiriyor.




Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bütünleşik Kıyı Alanları Planı çalışması kapsamında hazırladığı Antalya, İzmir, Artvin, Samsun ve Sinop illerine ait kıyı haritalarını ve sahillerde yapılacak düzenlemelere ilişkin plan taslaklarını açıkladı.

Turizmcileri yakından ilgilendiren plan taslağı ile kıyılardaki iskele ve liman yapımına belli kriterler getirildi. Planda; kıyı kenar çizgisinin deniz tarafında yapılacak her türlü ve ölçekteki plan, uygulama ve izleme konularında; ilgili idarelerin "Antalya Bütünleşik Kıyı Alanları Planı"nı göz önüne alması gerektiği vurgulandı. Hazırlanan planda Antalya toplam 13 ayrı bölgeye ayrıldı.

Buna göre Antalya'nın 13 ayrı bölgesi şu şekilde oluştu:

1.Bölge: Patara Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Yakın Çevresi
2.Bölge: Kaş-Kalkan Bölgesi
3.Bölge: Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesi;
4.Bölge: Kale-Finike-Kumluca-Kilidonya Burnu;
5.Bölge: Kilidonya Burnu-Tekirova-Phaselıs
6.Bölge: Çamyuva-Kemer-Göynük-Beldibi;
7.Bölge: Antalya Kent Merkezi
8.Bölge: Kadriye - Belek;
9.Bölge: Belek - Side;
10.Bölge: Side - Alanya Batısı;
11.Bölge: Alanya Batı Kesimi;
12.Bölge: Alanya Merkez ve Batı Kesimi
13.Bölge: Gazipaşa

Antalya Bütünleşik Kıyı Planı'nın detaylı görselini indirmek için tıklayın

Hazırlanan planda 13 ayrı bölge için tehlikelere ve stratejilere dikkat çekildi. 13 ayrı bölge için şu ifadelere yer verildi:

1.BÖLGE: PATARA VE YAKIN ÇEVRESİ VE YAKIN ÇEVRESİ :

Planı Alanının en batı ucunda yer almaktadır. Bölge, makilik alanları, uzun kumsal, kültürel ve arkeolojik değerleri açısından zengin olması ile öne çıkmaktadır. Koruma statüsüne sahip Patara Özel Koruma Bölgesi bu kesimde bulunmaktadır. Yeşilköy Limanı bu bölgededir. Bölge arkeolojik değerler, sahip olduğu doğal güzellikler nedeniyle koruma statüsündedir. Patara Plajı Türkiye'nin Akdeniz kıyısındaki 17 kaplumbağa yuvalama alanından biridir. Kumsal 1.Derece önemli yumurtlama ve üreme alanı olarak koruma altındadır. Bir diğer tipik doğal özellik ise hareketli kum tepeleridir. Bölge, bitki türleri açısından da çok zengindir.

Stratejiler :

Doğal yapının ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Kıyıların, kumsalların ve doğal yapının korunması amacıyla özellikle Patara için ilgili kurumlarla eşgüdüm sağlamak suretiyle ilgili idaresince bir "Ziyaretçi Yönetim Planı" hazırlanmalıdır.

Arkeolojik açıdan önemli alanlar için ilgili kurumlarla eşgüdüm sağlamak suretiyle ilgili idaresince bir "Ziyaretçi Yönetim Planı" hazırlanması öngörülmektedir.
Yeşilköy Koyunun sahip olduğu potansiyel göz önüne alınarak gerekli fizibilite ve etüt çalışmalarının yapılması suretiyle koyun yat yanaşma yeri olarak kullanılması ve bunun sonucunda, Üzümlü, Yeşilköy gibi kırsal yerleşmelerde eko-turizm / alternatif turizmin desteklenmesi sağlanmalıdır.

2. BÖLGE: KAŞ-KALKAN:

Bölgenin büyük kısmı Turizm Alanı kapsamında kalmakta olup bölge turizm odaklı bir gelişme eğilimi içerisindedir. Bölge Kaş ve Kalkan yerleşmeleri ve sahip olduğu yat limanlarıyla turizm sektörü ve kıyı yapıları açısından önemli potansiyele sahiptir.

Kaş Yat Limanı uzun yıllardır yapım aşamasındadır. Kaş ve Kalkan Balıkçı Barınakları Yat Yanaşma Yeri olarak da kullanılmaktadır.

Stratejiler :

Turizm kıyı yapılarının (Yat Limanı, Yat yanaşma Yeri) geliştirilmesi ve deniz turizminin desteklenmesine önem verilmelidir.
Tarım kıyı yapıları (Balıkçı Barınakları) geliştirilmelidir.
Kıyı gerisinde eko-turizm ve alternatif turizmin desteklenmesi önerilmektedir.
Arkeolojik alanların daha etkin tanıtımı sağlanmalıdır.
Kıyı alanlarında halkın kıyıyı kullanmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapmalıdır. Bu kapsamda rekreatif kullanımların desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Kaş Limanının balıkçı ve günübirlik tekneler için yanaşma yeri olarak kullanılmasına yönelik düzenlemeler yapılmalıdır.
İnşa halindeki Kaş Yat Limanının bir an önce tamamlanarak hizmete girmesi gerekmektedir.

3.BÖLGE: KEKOVA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ:

Alanın büyük kısmı Kaş-Kekova Özel Çevre Koruma Bölgesinde kalmaktadır. Kıyıya paralel uzanan Sıcak Yarımadası ve Kekova Adası bir iç deniz niteliği taşıyan Ölüdeniz'i oluşturur. Bu korunaklı alan tekneler tarafından yoğun biçimde kullanılmaktadır. Bölge karstik yapıdadır. Bu nedenle gerek anakarada gerekse Akdeniz'de yer alan irili ufaklı adalar ilginç doğal güzellikler yaratmaktadır. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü, bölgede biyolojik zenginliğin saptanmasına ve ekolojik yönetimine ilişkin Strateji Belgelerini yürütmektedir. Bölgede herhangi bir kentsel yerleşme bulunmamakta olup yerleşme sayısı da çok azdır.

Kıyı alanlarının tamamında 1.derece arkeolojik ve doğal sit alanlarının yer aldığı bölge, korunaklı koyları ve doğal tarihi değerlerin sağladığı olanaklar nedeniyle yatçıların yoğun ilgisine konu olmaktadır.

Stratejiler :

Doğal yapının ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Kekova'ya gelen tekneler için ilgili idaresince tekne trafiği, güvenliği ve yanaşma ilkelerini içeren bir "Yönetim Planı" hazırlanmalıdır.
Körfez ve koylarda demir atma ve yanaşma alanlarının belirlenmesi gerekmektedir.
Antik Simena ve Antik Teimioussa için ilgili kurumlarla eşgüdüm sağlamak suretiyle ilgili idaresince bir "Ziyaretçi Yönetim Planı" hazırlanması öngörülmektedir.

4.BÖLGE : DEMRE-FİNİKE-KUMLUCA-KLİDONYA BURNU:

Diğer bölgeler içinde tarım alanlarının en fazla olduğu bölgedir. Özellikle sebze, meyve yetiştiriciliği yoğun olarak yapılmaktadır. Bölge, Demre (Kale) Kıyı Bandı Turizm Merkezi kapsamında kalmaktadır.

Stratejiler :

Doğal yapının ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Kıyı alanlarında halkın kıyıyı kullanmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapmalıdır. Bu kapsamda rekreatif kullanımlar desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Kıyı kullanımlarının rehabilite edilmesi gerekmektedir.
Turizm ve tarım amaçlı kıyı yapılarının (yat limanı ve balıkçı barınakları) geliştirilmesi gerekmektedir.
Kıyıların, kumsalların, doğal yapının korunması suretiyle günübirlik kullanımın ve kıyının rekreatif kullanımının desteklenmesi gerekmektedir.

5.BÖLGE: OLİMPOS -KLİDONYA BURNU:

Bölge, Milli Park ve Turizm Merkezi statüsünde olup, sahip olduğu doğal ve kültürel değerler ile turizm çeşitlenmesi konusunda Antalya'nın en şanslı bölgesi konumundadır. Bu bölge morfolojik yapısı, orman varlığı, doğal koyları, uzun ve geniş kumsalları, kültürel değerler açısından zenginliği ile öne çıkmaktadır. Olimpos-Çıralı-Adrasan kesimi, bozulmamış doğal yapısı, küçük ölçekli turizm işletmeleri ve kültürel değerleri ile il genelindeki kitlesel turizm eğilimine alternatif olacak en önemli bölgedir. Phaselis Antik Kenti de bölgenin en önemli kaynak değerlerindendir.

Stratejiler :

Bölgede doğal ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Başta Olimpos, Çıralı ve Adrasan olmak üzere, ekoturizm ve alternatif turizm desteklenmelidir.
Arkeolojik açıdan önemli alanlara ilişkin, ilgili kurumlarla eşgüdüm sağlamak suretiyle ilgili idaresince bir "Ziyaretçi Yönetim Planı" hazırlanması öngörülmektedir.
Bölgenin doğal özellikleri nedeniyle doğal karakteri bozucu nitelikte "kalıcı nitelikte" dolgu yapılamaz.
Günübirlik turizm potansiyelinin bulunduğu dikkate alındığında, doğal karakteri bozmayacak nitelikte, sökülüp-takılabilir elemanlar kullanılarak "rekreatif amaçlı iskele" yapılabilir.
Kıyının geri sahasında, doğal yapıyı bozmayacak, halkın kullanımına yönelik rekreatif düzenlemeler yapılabilir.

6.BÖLGE: BELDİBİ -GÖYNÜK-KEMER -ÇAMYUVA -TEKİROVA :

Bölge Milli Park ve Turizm Merkezi statüsünde kalmaktadır. Kemer, Plan alanı içindeki organize tek yat limanına sahiptir. Bölgede ticari tur teknelerinin bağlanabileceği bir limana ihtiyaç bulunmaktadır. Büyük ölçekli organize turizm tesisleri bulunmaktadır. Halkın kıyıya erişimi mevcut turistik tesislerin varlığından dolayı kısıtlıdır.

Stratejiler :

Bölgede doğal ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Bölgede büyük ölçekli turizm tesislerinin yoğun olarak bulunduğu ve yeterli doygunluğa ulaştığı, bu nedenle halkın kıyıya erişim imkanlarının kısıtlı olduğu dikkate alındığında, bu imkanların artırılmasına yönelik rehabilite çalışmaları ve bu kapsamda kıyı alanlarında rekreatif amaçlı düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.
Bölgenin doğal özellikleri nedeniyle, günübirlik turizm potansiyeli dikkate alındığında, Kiriş Koyu'nda ticari tur tekneleri için bir "Yanaşma Yeri"nın yapılması uygun görülmekte olup bu kapsamda fizibilite çalışmaları yapılmalıdır.

Bölgenin doğal yapısı nedeniyle yat limanı v.s. kıyı yapılarının yapılabileceği çok sayıda alternatif alan bulunmaması, ancak bölgenin turizm potansiyeli nedeniyle yat limanı ihtiyacı bulunduğu da göz önüne alındığında, mevcutta kullanılan ve organize bir yat limanı olan "Kemer Yat Limanı"nın yasal statüsüne ilişkin iş ve işlemlere öncelik verilmesi suretiyle gerekirse kapasitesinin artırılmasına dair imkanların araştırılması gerekmektedir.
Turizm tesislerinin kıyı alanlarında yer alan iskeleler, münferit çözümler yerine Beldibi, Göynük, Kemer, Çamyuva, Tekirova yerleşmeleri için yapılacak bir çalışmayla rehabilite edilerek yasal statüye kavuşturulmalıdır.

7.BÖLGE : ANTALYA KENT MERKEZİ:

Yaklaşık bir milyonluk nüfusu barındıran Antalya kent merkezini kapsayan bölge kısmen Turizm Merkezi statüsündedir. Planı alanı içinde yük, kruvaziyer ve yat limanını barındıran bir "Liman" ve "Balıkçı Barınağı" bulunmaktadır. Kıyı bölgesinde halkın kullanımına yönelik rekreatif alanlar yer almaktadır. Kent merkezinin bulunduğu kesimdeki tarihi doku, falezler ve rekreasyon alanları, "Kaleiçi yat Limanı" ile bütünleşmiş, kentin simgesi haline gelmiştir. Bölgenin doğusunda, kıyı kesiminde tematik turizm tesisleri yer almaktadır. Bölge, uluslararası bir havalimanını barındırmakta olup diğer bölgelerdeki turizm yerleşmelerinin ulaşımına da hizmet etmektedir.

Stratejiler :

Kent turizminin geliştirilmesine yönelik tedbirler alınacaktır.
Mevcut Limanın geri sahası ile birlikte (ulaşım sistemi ve kullanım kararları ile birlikte) düzenlenmesi, büyütülerek kapasitesinin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Boğaçayı'nda ayrıntılı, taşkın/fezeyan etütleri, hidro-biyolojik etütler yapılmadan kesinlikle kıyı yapısına izin verilmemelidir.
Kaleiçi Yat Limanının bir kısmının tur tekneleri için "Yanaşma yeri" olarak kullanımına yönelik çalışmalar yapılmalıdır.
Kundu kesiminde yer alan tematik turizm tesislerinin bulunduğu bölgede halkın erişimine yönelik tedbirler alınarak, rekreatif düzenlemeler yapılmalıdır.
Gerekli teknik analizler yapılmak koşuluyla, ekolojik yapı göz önünde bulundurularak, Aksu nehir ağzının batı kesiminin , "Nehir İçi Yat Limanı" ve "Çekek Yeri" olarak kullanımına yönelik imkanların araştırılması gerekmektedir.
Akdeniz Belediyeler Birliği bünyesinde kıyı belediyelerinde "Antalya Deniz Ulaşım Masası" kurulması yönünde çalışmalar başlatılarak, deniz ulaşımı desteklenmelidir.
2016 yılında Antalya'da açılacak World Expo 2016 organizasyonuna yönelik deniz ulaşım imkanlarının araştırılması ve geliştirilmesine önem verilmelidir. Özellikle Gazipaşa-Kemer arasında deniz otobüsü işletmesi hususu araştırılmalıdır.

8.BÖLGE : KADRİYE-BELEK:

Bölge Turizm Merkezi ve kısmen Özel Çevre Koruma Alanı statüsündedir. Bölgede golf alanları ve buna bağlı olarak organize turizm işletmeleri ve hassas doğal değerleri ile öne çıkmaktadır. Bu durum halkın kıyıya erişimini sınırlamaktadır.



Bölgede doğal yapı ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Ekolojik açıdan hassas alanlar için biyo-çeşitlilik çalışması yapılmalıdır.
Bölgenin turizm açısından yeterli doygunluğa ulaştığı değerlendirilmekte olup taşıma kapasitesinin belirlenerek, plan ve uygulamaların bu kapasiteye uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Aksu nehir ağzının doğu kesiminde herhangi bir düzenleme yapılmamalı, doğal özelliği korunmalıdır.
Kıyı alanlarında halkın kıyıyı kullanmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapmalıdır. Bu kapsamda rekreatif kullanımlar desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Ekolojik açıdan hassas alanlar için biyo-çeşitlilik çalışmaları yapılmalıdır. Gerekirse alana dair yönetim planı hazırlanmalıdır.

9.BÖLGE : BELEK-SİDE:

Bölge turizm tesisleri, 2.konut alanları ve Side kesiminde yer alan antik kent ile öne çıkmaktadır. Bölge Özel Çevre Koruma Alanı ve Turizm Merkezi statüsündedir. Bölgedeki doğal yapı ve kaynak değerlerinin korunması, bu kapsamda ekolojik açıdan hassas alanlar için biyo-çeşitlilik çalışması yapılması önem taşımaktadır. Bölgede taşıma kapasitesinin belirlenerek, plan ve uygulamaların bu kapasiteye uygun olarak yapılması gerekmektedir.

Stratejiler :

Bölgede doğal yapı ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Ekolojik açıdan hassas alanlar için biyo-çeşitlilik çalışması yapılmalıdır.
Bölgenin turizm açısından yeterli doygunluğa ulaştığı değerlendirilmekte olup taşıma kapasitesinin belirlenerek, plan ve uygulamaların bu kapasiteye uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Kıyı alanlarında halkın kıyıyı kullanmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapmalıdır. Bu kapsamda rekreatif kullanımlar desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, bölgede yerel yönetimlerin kıyı bölgesinin rekreatif amaçlı düzenlemeler desteklenmelidir.
Ekolojik açıdan hassas alanlar için biyo-çeşitlilik çalışmaları yapılmalıdır. Gerekirse alana dair yönetim planı hazırlanmalıdır.
Gerekli teknik analizler yapılmak koşuluyla, ekolojik yapı göz önünde bulundurularak, Köprüçay 'da , "Nehir İçi Yat Limanı" ve "Çekek Yeri" olarak kullanımına yönelik imkanların araştırılması gerekmektedir.

10.BÖLGE :SİDE-MANAVGAT: 

Bölge doğal kumulları, Manavgat Nehri, göreceli olarak daha az sayıdaki turizm tesisleri ile öne çıkmaktadır. Bölge kısmen Turizm Merkezi statüsündedir. Manavgat Nehri ticari tur teknelerinin kullandığı bir su yoludur. Bölgede deniz turizminin geliştirilmesi için imkanların araştırılması gerekmektedir.

Stratejiler :

Doğal yapının ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Kıyının halkın kullanımına açılması için imkanların araştırılması gerekmektedir.
Manavgat Nehri için nehir yönetiminin geliştirilmesi gerekmektedir.
Deniz turizminin geliştirilerek desteklenmesi gerekmektedir.
Manavgat Nehri ağzında Antalya Bölgesinin ihtiyacı olan önemli yat limanı-çekek yeri ihtiyacının karşılanabileceği değerlendirilmekte olup bu çerçevede ayrıntılı taşkın/fezeyan etütleri, hidro-biyolojik etütler, fizibilite analizi ve modelleme yapılması gerekmektedir.

11.BÖLGE : ALANYA BATI KESİMİ:

Bölge Alanya kent merkezinin batı kesimini kapsamaktadır. Bölge kısmen Turizm Merkezi statüsündedir. Yer yer doğal kıyı bölgeleri bulunmakla birlikte kıyı kesimi yoğunlukla turistik tesisler tarafından kullanılmaktadır. Kıyı kesiminde turizm tesislerinin gelişimi göze çarpmaktadır. Bu bölgeden itibaren D400 karayolu kıyı kesimine yaklaşarak doğuya doğru ilerlemekte, kıyı kesiminde de belde belediyeleri ve kentsel kullanımlar yer almaktadır. Bölgede tamamlanma aşamasında yat limanı bulunmakta, çekek alanı kullanılmaktadır.

Stratejiler :

Doğal yapının ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Bu nedenle halkın kıyıyı kullanmasına yönelik imkanları artırılması gerekmektedir.
Bölgede deniz turizminin geliştirilmesi önem taşımaktadır.
Kıyının rekreatif kullanımın desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.

12.BÖLGE : ALANYA MERKEZ VE DOĞU KESİMİ :

Alanya'nın Gazipaşa'ya doğru olan kesimi göreceli olarak tarım alanları ve doğal kıyı özelliklerini taşıyan bir bölgedir. Bu nedenle bölgedeki gelişme eğilimleri dikkatle izlenmelidir.

Stratejiler :

Tarım alanları ile doğal değerlerin korunmasına azami önem verilmelidir.
Alanya kruvaziyer turizminde uğrak noktası konumunda olup, bölgede deniz turizminin desteklenmesi önem taşımaktadır.
Kıyının rekreatif kullanımın desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Halkın kıyıyı kullanmasına yönelik imkanların artırılması gerekmektedir.

13.BÖLGE : GAZİPAŞA:

Gazipaşa kıyı kesiminde düşük yoğunluklu konut gelişimi ve tarımsal kullanımlar öne çıkmaktadır. Bölgenin batısı topoğrafik yapısı itibari ile sınırlı gelişme imkanı sunduğu için doğal olarak kalmıştır. Havaalanının devreye girmesi ile bölgedeki turizm hareketliliğinin hızlanacağı düşünülmekte olup doğal değerlerin ve tarım alanlarının bu değişimden olumsuz etkilenmemsi için gerekli tedbirlerin alınması önem taşımaktadır.

Stratejiler :

Doğal yapının ve kaynak değerlerinin korunması esastır.
Deniz turizminin desteklenmesi ve yapım aşamasında olan yat limanının etkin kullanımının sağlanması amaçlanmalıdır.
Kıyı alanlarında halkın kıyıyı kullanmasına yönelik gerekli düzenlemeler yapmalıdır. Bu kapsamda rekreatif kullanımların desteklenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir.
Havaalanının devreye girmesiyle birlikte bölgedeki turizm potansiyelinin artacağı dikkate alındığında, bölgenin kara ve deniz ulaşımının geliştirilmesi gerekmektedir.
Ayrıca, havaalanının devreye girmesiyle birlikte, bölgedeki turizm hareketliliğinin artacağı dikkate alındığında, doğal değerlerin ve tarım alanlarının bu değişimden olumsuz etkilenmemesi sağlanmalıdır.
Bölgede alternatif turizm türlerinin geliştirilmesi imkanı araştırılmalıdır.

İZMİR 11 BÖLGEYE AYRILDI

Bütünleşik Kıyı Alanları Planı yapılan bir diğer turistik kentimiz ise İzmir oldu. Hazırlanan planla İzmir 11 bölgeye ayrıldı. Buna göre İzmir'in bölgeleri şunlar oldu:

1.Dikili Bölgesi Mekansal Strateji Planı

2.Aliağa Bölgesi Mekansal Strateji Planı

3.Foça Bölgesi Mekansal Strateji Planı

4.Gediz Deltası Bölgesi Mekansal Strateji Planı

5.Merkez Kent Bölgesi Mekansal Strateji Planı

6.Urla Aksı Bölgesi Mekansal Strateji Planı

7.Karaburun Bölgesi Mekansal Strateji Planı

8.ÇeşŸme Bölgesi Mekansal Strateji Planı

9.Urla Güney Bölgesi Mekansal Strateji Planı

10.Seferihisar Bölgesi Mekansal Strateji Planı

11.Selçuk Menderes Bölgesi Mekansal Strateji Planı

kaynak:turizmdebusabah

Devlet Palandöken'i satışa çıkardı...

Erzurum Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezleri özelleştirme kapsam ve programına alındı. İşletme hakkı devir yöntemiyle gerçekleştirilecek özelleştirme 3 yıl içinde tamamlanacak.


Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Buna göre, Erzurum'un Palandöken ilçesi, Palandöken Kayak Merkezi'nde yer alan Maliye Hazinesi ve Spor Genel Müdürlüğü'ne ait taşınmazlar ile bunların üzerindeki, pist, lift, gölet ve benzeri yapı, tesis ve diğer varlıkları özelleştirme programına alındı.
Palandöken Kayak Merkezinde yer alan Maliye Hazinesi ve Spor Genel Müdürlüğü’ne ait taşınmazlar ile sınırları belirlenen devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan alanlar ile bunların üzerindeki, Gençlik Spor İl Müdürlüğü Kayak Eğitim ve Dinlenme Tesisi, kafeterya, pist, lift, gölet ve benzeri yapı, tesis ve diğer varlıkların da özelleştirilmesine karar verildi.
 
ÖZELLEŞTİRME 3 YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK...
 
Söz konusu Erzurum Palandöken ve Konaklı Kayak Merkezlerinin özelleştirmesi işletme hakkı devri yöntemiyle gerçekleştirilecek. Özelleştirme işlemleri tamamlanıncaya kadar söz konusu taşınmazlar ile üzerindeki Gençlik Spor İl Müdürlüğü Kayak Eğitim ve Dinlenme Tesisi, kafeterya, pist, lift, gölet ve benzeri yapı, tesis ve diğer varlıkların her türlü bakım, onarım ve işletilmesi ile bunlardan doğan her tür hak ve yükümlülüklerin işletilmesinden elde edilecek gelirlerin mevcut işletilme durumlarına göre Spor Genel Müdürlüğü veya Türkiye Kayak Federasyonu'na bırakılacak.
 
Bu kararın uygulanması ile ilgili hususların gerek görülmesi halinde Maliye Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye Kayak Federasyonu ve Özelleştirme İdaresi Başkanlığı arasında yapılacak protokollerle belirlenecek.Özelleştirme 3 yıl içinde tamamlanacak. (ANKA)(turizmaktuel)