14 Ocak 2013 Pazartesi

ANTALYA KALEİÇİNİN AĞLATAN HALİ



ANTALYA KALEİÇİNE ŞÖYLE BİR TEPEDEN BAKAYIM DEDİM AMA BU GÖRDÜKLERİMDEN DOLAYI ÇOK ÜZÜLDÜM. HERGÜN TURİSTLERİN BİNLERCE KİŞİNİN ANTALYA KALEİÇİNE BAKMAK İÇİN ATATÜRK MEYDANINA GELİP GÖRDÜKLERİ GÜZEL MANZARANIN İÇİNDE BU MANZARADA YER ALMAKTADIR......ACİL BU GÖRÜNTÜNÜN ANTALYA BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZELTİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ.....





TURİZMTİVİ ÇOK YAKINDA !!!


Turizm Televizyonuna Kavuşuyor; Bu akıllı yatırımda yerinizi alın.
Günümüz internet kullanımında ki yoğunluk ve cep telefonlarından bile izlenir hale gelmesi ile İNTERNET ÜZERİNDEN TELEVİZYON YAYINCILIĞI yaygınlaşarak etkili hale gelmiştir.
Bu süreç içinde biz turizmcilerin bir televizyon kanalının olmaması düşünülemezdi. 7/24 yayın alacak olan turizmtivi bu anlamda ki eksikliği dolduracaktır.
Sektörel haberler , röportajlar, açık oturum ve tartışma programları ile Turizm’de gündemi oluşturacak olan turizmtivi ; aktif muhabirlik ve canlı yayın ekibi kamera ve ekipmanlarıyla KALİTELİ YAYIN ilkesiyle Turizm Basın Hayatında yerini alacaktır.
İlk yıl İnternet üzerinden yayında olacak olan turizmtivi 2014 yılından itibaren uydu üzerinden yayında olacaktır.
Turizmtivi yayınları Mart 2013 ayında izlenmeye başlayabilecektir. Sizleri bu akıllı yatırımda yerlerinizi almaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla
Turizmtivi Basın yayın Hizmetleri
Bilgi İçin : Umut Çakırhan / 05315759296 / ucakirhan@gmai.com

"CORENDON'UN YELPAZESİ GENİŞLEDİ AMA ANA GÖVDE TÜRKİYE'DİR"


Bu yıl 707 bin yolcu taşımayı hedefleyen Corendon, Amsterdam'da 4 yıldızlı 248 odalı bir otelin yapımına başladı.


Bünyesinde havayolu ve tur operatörlüğü bulunan Corendon’un en fazla uçuşu Türkiye'ye yaptığı
Grubun uçuş yaptığı ve paket turunu sattığı ülke sayısı artıp faaliyet yelpazesi genişlediği ama faaliyetlerinin ana gövdesinin Türkiye olduğu bildirildi.
Yelpaze genişliyor
Grubun çalışmaları konusunda bilgi veren Corendon'un iki  kurucu Ortağı Atilay Uslu ve Yıldıray Karaer işe 1997 yılında kurdukları Travel Contack ile başladıklarını söyledi.
Uslu, ''1998-99 yıllarında işlerimiz çok iyi gidince tur operatörleri bize ürün vermeyeceklerini söylediler. Biz de Yıldıray Karaer ile birlikte 2000 yılında Corendon tur operatörünü kurduk.  2005 yılında da merkezi Antalya olan Corendon Havayollarını kurduk. Ondan sonra bizim üzerimizde büyük tur operatörlerinin baskısı kalmadı. 2011 yılında da merkezi Amsterdam olan Corendon Dutch Airlines'i kurduk. Artık Bulgaristan, Makedonya dahil bir çok Avrupa ülkesinde pazar lideriyiz. İspanya hariç bütün ülkelere uçuyoruz'' dedi.
KKTC’ye uçuş
Corendon olarak  bu yıl Erciyes'e haftada 4 uçak koymayı planladıklarını söyleyen Uslu, Kıbrıs'a da uçtuklarını anımsattı. Uslu, ''Kıbrıs'a giden her 100 turistten 40'ını KKTC'ye Türkiye üzerinden götürüyoruz. 2013 yılında KKTC'ye götüreceğimiz turist oranı yüzde 50'yi aşacaktır. Türkiye'nin yanı sıra Mısır, Yunanistan (Girit, Kos ve Rodos), Kuzey Kıbrıs, Bulgaristan, Gambia, St. Tropez, Fas, İsrail, Kanarya ve Tenerife, Portekiz, Tunus ve Arnavutluk'a uçuyoruz'' diye konuştu.
En fazla uçuş Türkiye’ye
Uslu, en fazla uçuşu Türkiye'ye gerçekleştirdiklerine işaret ederek şunları söyledi:
''Antalya'ya haftada 55, Bodrum'a 20, Dalaman'a ise 13 sefer yapıyoruz. Amsterdam'dan Gazipaşa havaalanına ise haftada 4 sefer düzenliyoruz. Hollanda'dan Türkiye'ye 2012 yılında 481 bin kişi getirdik. 2013 yılında bunu 524 bin kişi olarak planlamıştık. Ancak umduğumuzun üzerinde bir ilgi var. Gerçekleşmesi beklenen yüzde 48 artış ile 707 bin kişidir. Bu çok iyi bir rakam. Corendon havayollarının 8 uçağı var. Corendon Dytch havayollarının ise 2 uçağı bulunuyor. Hollanda'da bu yıl teknik bir departman kuracağız.''

kaynak:turizmgazetesi
 

Antalya'ya yeni havaalanı geliyor...


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Antalya'nın batısında havaalanı ihtiyacı var. Dalaman bu ihtiyacı karşılıyor fakat yeterli değil" dedi.
Turizm Yatırımcıları Derneği'nin (TYD) yıl sonu değerlendirme toplantısı Sheraton Otel'de gerçekleştirildi. Ziraat Bankası tarafından desteklenen toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TYD Başkanı Turgut Gür ve çok sayıda turizmci katıldı.
Toplantıda konuşma yapan Bakan Yıldırım, turizm sektörünün hedefinin 30 milyon turist sayısını 50 milyona çıkarmak olduğunu belirterek, 2013 yılı hedeflerini ihtiyatlı bulduğunu söyledi. Gelecek yıllarda Türkiye'nin turizm konusunda önemli hale geleceğine dikkat çeken Yıldırım, turizmin sayısal değerlerinin yanı sıra katma değerinin de yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Devlette ya patron çoktur ya da yoktur" diyen Yıldırım, devlet ile özel sektör çalışmalarının farklılıklarına ilişkin, "Herkes kafayı uzatırsa o iş olmaz. Ya da 'devlet işi' deyip çekilirse yine olmaz. Birinin sahiplenip çıkması lazım. devletin görevi vatandaşa sağlık, eğitim, güvenlik, gıda konularında temel ihtiyaçlarını karşılayıp geriye çekilmektir" dedi.
Yıldırım, konuşmasının sonunda toplantıya sponsor olan Ziraat Bankası'na ilişkin, "İşler kesat gidince Ziraat Bankası turizmcilere dadanmış. Bankacılarla iş yaparken dikkat etmek lazım. Amaç sponsoru kötülemek değil, hayatın gerçeklerinden bahsediyorum" diyerek konuşmasını esprili bir şekilde bitirdi.
"AKDENİZ BÖLGESİ'NİN HAVAALANINA İHTİYACI VAR"
Bakan Yıldırım'ın ardından konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, turizm alanında başarı öyküsü yaşadıklarını belirterek, turizm gelirinin 20-25 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. Bu rakamın gerçeği yansıtmadığının altını çizen Günay, dolaylı ve dolaysız olarak gelirin 30 milyar doları bulduğunu bildirdi.
Turizm sektöründe ulaşım alanında yaşanan sıkıntılardan bahseden Günay, otellerde VİP müşterilerin arabayla alınamadığını ve onlara özel hizmet veremediklerini söyledi. Akdeniz Bölgesi'nin havaalanına ihtiyacının olduğunu kaydeden Günay, havaalanı olmadan Türkiye'ye ulaşmanın mümkün olmadığına dikkat çekerek, "Anamur'a, Gazipaşa'ya ulaşmak mümkün değil. Antalya'nın da batısında havaalanı ihtiyacı var. Dalaman bu ihtiyacı karşılıyor fakat yeterli değil" şeklinde konuştu. (tourexpi)

Otellerden alınan telif ücretleri paylaşılamıyor...


Türkiye’de yaklaşık 1600 otelin oda başına ödediği telif ücretlerinin paylaşımı konusunda 4 müzik birliği arasında anlaşmazlık çıktı.

Müşterilerine müzik dinleten otelcilerin oda başına telif ücreti ödemeleri için Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile 4 müzik meslek birliği arasında 2008 yılında protokol imzalandı.
Yaklaşık 1600 otelin dahil edildiği protokole göre, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM), Müzik Eserleri Sahipleri Grubu Meslek Birliği, Mü-Yap Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği olmak üzere 4 birliğe 2008 yılından bu yana telif ödeniyor.
Bugüne kadar oteller, meslek birliklerine 70 milyon liraya yakın ödeme yaptı. Paylaşım oranlarında adil dağıtım olmadığı gerekçesiyle Antalya’da TÜROFED yöneticileriyle toplantı yapıldı. Toplantıya TÜROFED Başkanı Osman Ayık, MESAM Başkanı Arif Sağ ve ilgili isimler katıldı. TÜROFED Başkanı Osman Ayık, müzik meslek birliklerine telif hakları bedellerini havuz şeklinde ödediklerini, birlikler arasında paylaşımda bir takım sıkıntılar yaşandığı gerekçesiyle kendilerinden yardım istenildiğini söyledi. Ayık, TÜROFED ile müzik meslek birlikleri arasındaki protokole göre her yıl TEFE ve TÜFE’nin yarısı oranında bir artış yapıldığı da sözlerine ekledi. (Hürriyet)(turizmaktuel)

Thomas Cook'un Türkiye ürünlerinin yönetimi Öger Tours'a devredildi

Merkezi Hamburg’da bulunan Öger Tours Thomas Cook bünyesi içinde yeni bir yapılanmaya gitti. Yapılanma kapsamında Neckermann Reisen ve Thomas Cook markaları altındaki Türkiye ürünleri bundan sonra Öger Tours bünyesinde yönetilecek. 


airportzentrale.de’nin haberine göre bundan sonra Öger Tours Türkiye ürünlerinin koordinasyonu, fiyatlandırılması, planlanması ve yönetimi süreçlerini içeriyor. Öger Tours’un CEO’su olan Björn Walther de Thomas Cook adına Türkiye ürünlerini yöneten kişi konumunda olacak. Walther konuya dair yaptığı açıklamada “Türkiye Almanya için ana pazarlardan biri. Bu pazarda mücadele gücümüzü artıracak bu adım nedeniyle sorumluluklarımızın çok yükseldiğini biliyoruz. Bu adım bizi çok mutlu etti” dedi.    

kaynak:turizmguncel

Merhaba Turist !


Eniser AtabayKlasik bir turizmci olan A kişisi 3 dil bildiğini düşünmektedir. Çalıştığı otelde karşılaştığı turistlerle muhabbet kurmaya uğraşır genelde. << Güler yüzlüdür hem >> . 

A kişisi, B turistine her sabah “good morning”, C turistine “ guten morgen”, D turistine “ dobroe utro” diye seslenmektedir.

 A kişisi bu kişilere gün içinde rastlarsa sırasıyla B turistine, “hello”, C turistine “ hallo”, D turistine de “ Privet (aslında haberi yok bu söylemin arkadaşlar arasında olabileceğinden. ZdravstvuyTE demeliydi A kişisi) “ demektedir.

 A kişisi hava karardıktan sonra gördüğü B turistine “ good evening “, C turistine “ guten abend “, D turistine de “ dobre veçer “ söz öbeklerini iletmektedir.

Gecenin ilerleyen vakitlerine kadar çalışan A kişisi, bu sefer karşılaştığı ve muhtemelen otel odasına geri dönen B turistine “ good night”, dışarı çıkan C turistine “ guten nacht “, otelin barını arayan D turistine de “ spokoynoy noçi “ kelimeleriyle jest yapmaktadır.

Olaylar her gün benzer şekilde cereyan eder durur …  A kişisi böyle yaparak, hem “mevcut 3 dili” geliştirmenin hem de şeflerinin ona verdiği emirleri yerine getirmenin mutluluğuyla yeni bir güne neşeyle başlar.
Oysa A kişisi, Merhaba, selam, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler, nasılsınız vb. kelimeleri kullanmanın ülke turizmine ve Türk kültürüne ufacık da olsa katkı sağlayacağının farkında değildir, A kişisini yönlendiren şeflerin hiçbir şeyin farkında olmadıkları gibi.

Yazının bu kısmından sonrası, ÖSS matematik problemlerinin anlatım diline sahip olmadan, benim şahsi yorumlarımı yansıtacaktır.

Kendi diline saygı duymayan bireyler başkalarının dili altında ezilmeye mahkûmdurlar. Zaten tam olarak bilmediğiniz bir dilde temel bazı sözcükleri söylemeniz, o turistine yapılan bir jest olarak da adlandırılamaz. Eğer ilgili turistin diline, onun günlük herhangi bir problemini çözebilecek, isteğini yerine getirebilecek kadar hâkimseniz ve amacınız yardım etmekse, bu konuda zaten kimsenin sizin yabancı dil konuşmanıza söyleyebilecek lafı olmaz.  Fakat tecrübeyle sabittir ki, Türk turizmindeki yabancı dil hâkimiyeti henüz bu ölçüde de değildir. Bu bağlamda Turistlere birkaç Türkçe kelime öğretmek onlara sempatik bile gelebilir.

Şimdi kendinizi, Türklerin yoğun olarak ziyaret ettikleri bir turizm destinasyonunda hayal edin. Orada size hizmet sunan turizm çalışanlarından Merhaba, iyi günler vb. kelimeleri duymayacağınıza emin olsam da, siz de bu kelimeleri duymadınız diye herhangi bir kötü ruh haline bürünmezsiniz kanımca.  Zira gideceğiniz destinasyonda konuşulan dili de temel bazı kelimeler açısından incelemişsinizdir muhtemelen. Bunu bile yapmadıysanız, size yardımcı olabilecek kelimelerin İngilizcesini kontrol etmişsinizdir hiç yoktan. Peki hal böyleyken bizim ülkemizi ziyaret eden turistlerin neden temel Türkçe araştırması yapmadıklarını peşinen kabul ediyoruz ya da bu araştırmanın önüne en büyük engeli biz koyuyoruz?




Eniser Atabay