18 Mart 2013 Pazartesi

Çin'e Türkiye'den taş yağıyor

Yatırımdan turizme kadar pek çok alanda sınıfta kalan Türk-Çin ilişkilerinin imdadına “taş” yetişti.

Ege, Marmara ve Akdeniz bölgelerinin dört bir köşesinden Çin’e adeta taş yağıyor. Bu bölgelerde 100 bine yakın işçi gece gündüz ter döküyor. Başta mermer olmak üzere blok halinde çıkarılan taşlar, Çin’in yolunu tutuyor. Sektörde faaliyet gösteren şirketler ise, Çin’e toplam ihracatın üçte birini yaparak, yatırım ve turizm pastasından cüzi pay alan Türkiye’nin gururu oldu. 

BURDUR VALİSİ: DAĞLARDA 10 BİN İŞÇİ VAR

Çin’in ithalat kapısı konumunda bulunan Xiamen kentini ziyaret eden Burdur Valisi Nurettin Yılmaz, Çin’in ihracatçılar için çok önemli bir pazar olduğuna işaret etti. Vali Yılmaz, dağlarda 10 bine yakın insan çalıştığını söyleyerek, “Bu mermeri taşıyorsunuz. Nakliyeciler kazanıyor, işçiler kazanıyor. Belediyelerden iş anonsu yapılıyor. Birçok firma işçi bulmakta zorlanıyor” dedi. 

EV, ARSA FİYATLARI ARTTI

Xiamen’de katıldığı uluslararası taş fuarında DHA muhabirine konuşan Burdur Valisi, ilde ev fiyatlarının artmaya başladığını, marka ve marketlerin birbiri ardına kentte yerini aldığını söyledi. Mermere dayalı yan sanayiye dikkat çeken Vali Yılmaz, “Burdur’da inanılmaz bir gelişim var. Yan sanayi gelişiyor, boyacısı gelişiyor, elektronikçisi gelişiyor. Bu bir zenginliktir” diye konuştu. 

ÇİNLİLER EV TUTUP YERLEŞİYOR

Vali Yılmaz, Çin’le ticaret ilişkilerinin giderek sıkılaştığını da dile getirdi. Yüzden fazla Çinlinin Burdur’da ev tutup, kaldığını belirten Nurettin Yılmaz, tahminlere göre ilde 100 senelik doğal taş rezervi bulunduğunu ve ihracatın yılda yüzde 10-15 büyüdüğüne işaret etti. 

TURİZM VE YATIRIMDA SINIFTA KALDIK 

Türkiye, Çin’in son yıllarda hızla büyüyen yurtdışı yatırım ve turizm pastasından pay alamadı. Geçen yıl sayıları 80 milyonu aşan Çinli turistlerin yalnızca 100 bini Türkiye’yi adres seçti. Özellikle lüks alışveriş tutkusuyla öne çıkan Çinli turistler, sadece geçen ay Avrupa’ya 4 milyar dolar bıraktı. Öte yandan, Türkiye, yine yılda 100 milyar dolarlık yurtdışı yatırıma koşan Çin sermayesinden ancak milyon dolarlar ölçeğinde pay alabildi. 

ÇİN’E İHRACATI ONLAR KURTARDI

Türkiye aleyhine önemli bir açığın göze çarptığı ticaret ilişkilerinde ise doğal taş sektörü kritik rol oynuyor. Çin’e yapılan ihracatta mermer ürünlerinin en önemli grubu oluşturduğunu belirten Türkiye’nin Pekin Ticaret Müşaviri Serah Kekeç, sektörün ihracat hacminin geçen yıl 800 milyon dolara yakın olduğunu söyledi. Çin’de yeni değişen liderliğin yaptığı kentleşme vurgusunu hatırlatan Kekeç, sektörün önünde uzun dönemli büyüme potansiyeli bulunduğunun da altını çizdi


KAYNAK: DHA

Yunanlıların ilacı Türkler

MARMARİS ve Datça’nın karşısındaki Yunanistan’ın Sömbeki (Simi) Adası, bu yıl turizmde umutlarını yine Türklere bağladı. 


Yunanistan’da yaşanan ekonomik sıkıntının etkisini hisseden ada halkı ve "Türkiye benim ikinci evim" diyen Belediye Başkanı Elefterias Papakalodoukas, iki ülke arasındaki yakınlaşmanın bu yılda devam edeceğinden emin olduklarını ifade etti.

Ege ile Akdeniz’in buluştuğu bölgedeki Sömbeki Adası, Marmaris ve Datça sahillerine yakınlığıyla biliniyor. Datça’ya 8 mil, Marmaris’in Söğüt Köyü’ne ise 4 mil uzaklıkta bulunan küçük ama tarihi ada, başta yerli ve yabancı yatçılar olmak üzere bölgeye gelen turistlerin gözbebeği haline geldi. 2 bin 500 kişinin yaşadığı adada halk geçimini turizm ve balıkçılıkla sağlıyor. 'Yabancı Damat' adlı televizyon dizisinin bazı bölümlerine ev sahipliği yapmasıyla Türkiye’de popüler olmaya başlayan ada, dizinin Yunanistan'da yayınlanarak izlenme rekorları kırmasıyla iki ülke insanının birbirine daha fazla yakınlaşmasını sağladı.

12 yıldan bu yana adada belediye başkanlığı yapan, 'Türk dostu' olarak bilinen ve Türkiye’de pekçok yere giden Elefterias Papakalodoukas, adanın geçen yılki turizm potansiyeli ile bu seneki beklentilerini DHA’ya anlattı. Papakalodoukas, geçen yıl adanın en önemli konuklarının Türkler olduğunu belirtti. Geçen yıl 7 bin yat girişinin kayıt altına alındığını, fakat bir o kadar da kayıtsız geliş olduğunu kaydeden Papakalodoukas, "Simi ana limanına giren 7 bin Türk tekne var. Bundan ayrı olarak oteller bölgesi olan Pedi ve Kuzey limanı Emborios’ya yanaşan teknelerin kayıtlarını tutamadığımız için bu sayının kaç olduğunu tam olarak bilmemiz mümkün olmuyor. Ayrıca Archagel Mikail Panormitis Manastırı bölgesine yanaşan tekneler de var. Buralarda hiçbirini kayıt altına almamız mümkün değil. Fakat adamıza 13-14 bin teknenin geldiğini tahmin ediyoruz. Bu teknelerle de Türkiye’den 30 binin üzerinde misafirimiz geliyor" dedi.

Yaşanan ekonomik sıkıntıyı Türkler sayesinde kendilerinin fazla hissetmediğini anlatan Papakalodoukas, "Türkler adamızı sürekli tercih ediyor. Tatillerini Simi’de geçirmek için yoğun talep var. Simi bulunduğu bölge olarak, evlerinin yapısı olarak ve sakinlik olarak Türkleri çekiyor. Adamıza Türkiye’nin zengin kesim turisti geliyor. Bu da bizim açımızdan çok çok iyi" diye konuştu.

İSTANBUL’DAN TURİST ÇEKİYORUZ

Sömbeki’nin Midilli ve Sakız adaları kadar şanslı olmadığını anlatan Papakalodoukas, "Onların turizmi tabii ki bizden çok iyi. Çünkü onların karşısında 5 milyon nüfusu olan İzmir gibi bir şehir var. Gidip gelmeleri de oradan çok kolay. Biz çok uzak olmamıza rağmen yine de İstanbul’dan binlerce turist çekebiliyoruz. Bu gelenler de Datça’ya veya Bodrum’a da geçtikten sonra bize geliyorlar. Bu da tabii ki bir dezavantaj oluyor. Fakat buna rağmen yine de biz eğer Türkiye’den 30 bin turist alıyorsak bu çok iyi bir rakam" dedi.

DOSTLARIMIZ TEKRAR TEKRAR GELİYOR

Elefterias Papakalodoukas, 2013 turizminden beklentilerinin de geçen yıldan düşük olmayacağını belirtti. Papakalodoukas, "Bu sene turizmin daha iyi olacağını düşünüyorum. Çünkü artık Datça, Marmaris gibi çevrelerde çok önemli dostlarımız var. Ne kadar ekonomik kriz olsa da buradaki dostlarımız ile sürekli görüşüyoruz. Karşılıklı gidip geliyoruz. Çünkü burayı sevmek çok ayrı. Bir gelen birkaç kez geliyor. Biz de en küçük fırsatta Datça veya Marmaris’e gidiyoruz. Karşılıklı etkinlikler düzenleniyor. Seve seve katılıyoruz. Türkiye’deki dostlarımızla birlikte olmaktan çok mutluyum. Bunun için çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
KAYNAK: http://www.dha.com.tr/haberdetay.asp?tarih=18.03.2013&Newsid=438137&Categoryid=5

SİTEMİZ KAYIT OLUN HABERLERİMİZ MAİLLERİNİZE GELSİN


Enter your email address:

Delivered by FeedBurner

Kadına yönelik şiddeti sonlandırmak için lütfen Adam Olun


Türkiye, Rus pazarında rekabet gücünü mü kaybediyor?






Rus Turizm Endüstrisi Birliği Basın Sözcüsü İrina Türina, Türkiye'nin Rusya piyasasında rekabet gücünü kaybedebileceğini söyledi. Öte yandan Rus turizm piyasasında Yunanistan ve İspanya'nın hissedilir bir şekilde Türkiye'yi sıkıştırmaya başladığı belirtildi.


Yeni turizm sezonu yaklaşırken, hem fiyatlardan şikayet etmeye başlayan Rus turistler için "lobi çalışmaları", hem de Türk turizmi için "dost uyarıları" yoğunlaşmaya başladı. Rusya'nın Sesi Radyosu yorumcularından Stanislav Tarasov'un "Kaç Rus turist Türkiye'de tatil yapacak?" başlıklı analizinde bu konuları masaya yatırdı. İşte o yazı:

"2013 turizm sezonu çok yakın. Türkiye Ruslar için eskisi gibi en sık gidilen ülkeler arasında yeralıyor. Özellikle de iki ülke arasında 2011 nisanından bu yana uygulanan vizesiz geçişten sonra. Bu andan itibaren, resmi istatistiklere göre Türkiye'de tatilini geçiren Rus turist sayısı 7 milyona yaklaşıyor. Bu sezonda neleri beklemek lazım? Uzmanımız Stanislav Tarasov'un tahmini şöyle:

Objektif olmamız lazım. O zamanlar rekabet Türkiye'nin lehine çalışıyordu. Türk tur operatörleri Rus vatandaşları için en uygun teklifleri üretmişlerdi. Bunun üzerine Ruslar ülkenin iklimine, temiz plajlarıne, iyi servise, hemen hemen yılın her zamanında Türkiye'ye gidebilme imkanına olumlu tepki vermişti. Türk operatörleri de memnunlardı. Turizm Holdingi OTİ Başkanı Ayhan Bektaş'ın dediği gibi diğer yabancı turistlerden farklı olarak "Ruslar eğlence ve alışverişe daha fazla para harcıyorlar."

Bu sezona gelince Türk kaynakların bildirdiğine göre Türkiye'de yeni sezonda 4 milyondan fazla Rus turist bekleniyor. Bu gerçekleşecek mi? Geçtiğimiz günlerde İstanbul'da düzenlenen uluslararası turizm zirvesinde konuşan Türkiye Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Türk turizm sektörünün kartviziti olan 'all inclusive' sisteminin Ruslar başta olmak üzere turistler için en çekici uygulama olduğunu söyledi. Ancak geçtiğimiz günlerde Türkiye'deki Rixos oteller zinciri temsilcileri bu sistem için yapılan masrafların gelirleri aşmaya başladığını ifade ettiler. Bu temsilciler uygulanan sistemden vazgeçmeyi ve daha zengin turistleri hedefleyen bir hizmet sunmayı önerdiler.

Rixos, tabii daha iyi biliyordur. Ancak ekonomik krizin Rusya'yı da etkilediğini, Avrupa'da olduğu gibi insanların genel alım gücünün düşme eğilimi içine girdiğini hatırlamakta da fayda var. Türkiye bunu sunulan turlar bakımından esnek fiyat politikası ile diğer ülkelere nazaran daha ciddi bir şekilde hissetmeye başladı. Şimdi durum değişebilir.

Maddi durumu daha yüksek olan Ruslar birçok Türk otelinde hizmet kalitesinin düşmeye başladığını farkettiler. Bunların bir bölümü Türkiye'de emlak alarak buraya artık turist olarak gitmeyi bıraktı. Diğerleri ise Internet üzerinden müstakil rezervasyon hizmetlerine başvurmaya başladı. Bunun üstüne Rus turizm piyasasında Yunanistan ve İspanya hissedilir bir şekilde Türkiye'yi sıkıştırmaya başladılar.

Rixos bundan önce de 'all inclusive' sisteminden vazgeçme teklifinde bulunmuştu. Ancak Türkiye'nin diğer otelleri ekonomik nedenlerle bu öneriye sıcak bakmadılar. Bu nedenle de bir soru çıkıyor karşımıza: «şimdi ne olacak?». Bu konuda uzmanın belirttiği gibi Rus turistlerin büyük bir çoğunluğu için 'all incusive' seçeneği olmayan bir çok Türk tatil beldesinin çekiciliği azalacaktır. Rus Turizm Endüstrisi Birliği Basın Sözcüsü İrina Türina'nın da uyardığı gibi sonuçta Türkiye Rusya piyasasında rekabet gücünü kaybedebilir. Buna bir de Türk tarafının da tespit ettiği diğer bir gerçeği eklemek mümkün: komşu ülkelerdeki politik durumun şiddetlenmesi Rusları Türkiye'den soğutuyor. Geriye sadece her zor durumdan çıkış bulmayı beceren ve hem otel zincirleri hem de Rus meslektaşları ile anlaşabilen Türk turizm sektörü yöneticilerine ümit bağlamak kalıyor." (Turkrus)(
http://www.turizmdebusabah.com)