27 Ocak 2013 Pazar

Kavga değil, proje üretiyoruz...

Akdeniz TV’de yayınlanan “Antalya Konuşuyor” programına konuk olan GATAB Başkanı ve Tekirova Belediye Başkanı Yusuf Üras, önemli açıklamalarda bulundu.

Antalya İşadamları Derneği (ANTİAD) ile Akdeniz TV işbirliğinde düzenlenen programda GATAB hakkında son dönemlerde ortaya atılan iddialara cevap veren Üras, önemli açıklamalarda bulundu.
Perşembe günleri saat 22:00’de Akdeniz TV’de canlı yayınlanan ve sunuculuğunu Murat Terlemez’in yaptığı, Antalya İşadamları Derneği (ANTİAD) ile Akdeniz TV işbirliğinde gerçekleştirilen “Antalya Konuşuyor”un 24 Ocak Perşembe akşamı konuğu GATAB Başkanı ve Tekirova Belediye Başkanı Yusuf Üras oldu. İşadamlarının sorularını yanıtlayan Başkan Üras, hem GATAB’ı anlattı hem de GATAB hakkında ortaya atılan iddiaları aydınlattı. ANTİAD üyelerinin yanı sıra, telefon, twitter, sms ve facebook üzerinde gelen soruları da yanıtlayan Başkan Üras, 2 saat boyunca iletilen tüm sorulara açık yüreklilikle yanıt verdi.
GATAB turizmin garantisi…
GATAB’ın siyaset üstü bir kurum olduğunu vurgulayan Başkan Yusuf Üras, Kemer’de turizmin garantisinin GATAB olduğuna vurgu yaptı. Belediye hizmetlerinin %65’ini GATAB’ın yaptığını belirten Üras, GATAB’ın büyükşehir belediyesi gibi çalıştığını ve Kemer halkının %90’ının GATAB’ın hizmetlerinden memnun olduğunu söyledi.
 
Kemer Turizmi Geriledi…
Kemer’in hak ettiği hizmetleri alamadığını ve gerektiği gibi yönetilmediğini hatırlatan Üras, şunları söyledi: “Çiçek dikmek ve parke taşı döşemekle belediyecilik olmaz. Turizmde Kemer 1. sıradayken şimdi 5.- 6. sıralara kadar gerilemiştir. Bölge turizmini geliştirecek bir şeyler yapmak zorundayız. Kemer yönetimi başarısız. Her yöneticinin önünde yol haritası olmalı. 30 yıldır Kemer’i idare edenler şapkasını önüne koymalı.
 
Kemer esnafı zor durumda. Kemer hep kişisel kavgalardan kaybetti. Arslanbucak’ın halini bir görseniz. Kemer’in halini bir görseniz. Kemer birilerine mahkum değildir.”
Seçilememişliğe kılıf arıyorlar… GATAB’ın temsil oranlarının belirlenmesi hakkında yapılan iddialara yanıt veren Başkan Üras, “GATAB’ın bir tüzüğü var.
Bir meclisi var. Temsil oranları mecliste alınan kararla belirleniyor. GATAB meclisi de beni seçmiştir. Seçilemeyenler buna bir kılıf uyduruyorlar. GATAB’dan siyasiler memnun değildir. Neden çünkü biz çalışıyoruz, başarılıyız. Ben vatandaşı memnun etmek için çalışıyorum” dedi. 
 
GATAB Büyükşehir Belediyesi gibi çalışıyor…
GATAB’ın bütçesi ile ilgili de bilgi veren Üras şu açıklamalarda bulundu: “GATAB’ın tek gelir kaynağı bölgeye sağladığı içme ve kullanma suyundan elde ettiği gelirdir. GATAB altyapıdan arıtmalara, çöp toplamadan içme ve kullanma suyu sağlamaya, tanıtımdan derin deşarjlara kadar bölgeye pek çok hizmet veriyor ama sadece su parası alıyor. GATAB hizmet eden bir kurum. Kemer Bölgesi’nde Büyükşehir Belediyesi gibi çalışan bir kurumdur.
 
GATAB’ın bütçesinden bahsederken neden yaptığımız hizmetlerimizden söz etmiyorlar? Ne yapacağını bilen bir başkan olarak enerjimizi projelere harcıyorum. GATAB Kemer Bölgesi’ne birçok ilde olmayan MOBESE sistemini kurmuştur. Turizmde güvenlik en önemli unsurdur. Ayrıca en ucuz suyu GATAB sağlamaktadır. Eğitime destek veriyoruz. Deniz üstü ve deniz altı temizlik yapıyoruz.
 
Denizimizi, içme suyumuzu temizliyoruz. Biz çiçek dikmiyoruz. Parke taşı döşemiyoruz. Biz önemli projeler üreterek halkımızın hizmetine sunuyoruz. İşimiz kavga değil. Biz turizme ve vatandaşımıza hizmet ediyoruz. Ben halkın hizmetçisiyim.”
 
Kemer halkının %80’i GATAB’ın kapanmasını istemez…
GATAB’ın kapanmasını isteyen siyasilere yanıt veren Üras şöyle devam etti: “Kemer halkına gidin sorun GATAB’ın kapanmasını istemezler. Çünkü GATAB 7/24 çalışan bir kurumdur. GATAB’ın kapanması demek Kemer’in aldığı pek çok hizmetin yapılmaması demek. ASAT MOBESE yapmaz, yapamaz öyle bir yetkisi yok. Okullarımıza destek olamaz. GATAB tüm hizmetlerin tek elde toplandığı ve tek elden yönetimin sağlandığı bir kurumdur. Mesela her belediye ayrı ayrı turizm tanıtımı yapıyor. Kaynaklar israf ediliyor.  Büyükşehir yasasıyla yönetim tek elden toplanacak, hizmetler tek elden yapılacak ve kaynaklar israf edilmeyecektir.”
 
Kemer’in ciddi projelere ihtiyacı var…
GATAB’ın turizm adına çalışmalar yaptığına dikkatleri çeken Üras, “Biz turizmi geliştirmek adına alternatif projeler üretmeye çalışıyoruz. Tekirova’da alternatif turizm örnekleri ortaya çıkarıyoruz. Tekirova’da ekopark, var, dalış turizmi var, yamaç paraşütü var. Rehabilitasyon merkezi için çalışmalar başladı. Alternatif turizm üretmek çok zor değil örneğin Kemer’e diyaliz merkezi yapılabilir. Sağlık turizmi kış sezonunda alternatif  turizme örnek olacak, yarar sağlayacak bir kol.
 
Bunlar çoğaltılabilir… GATAB’ın geleceğe yönelik pek çok projesi mevcut. Çamyuva-Kiriş arasına o bölgeye yakışır turizm açısından turistlerin de beğenisi kazanacak bir asma köprü yapacağız ayrıca beldelerimizde yine turistlere ve turizme yönelik otantik yapıda Osmanlı çeşmesi ve özel wc’ler yapılmasını planlıyoruz. Bu tarz tuvaletler İngiltere’de var, GATAB’ın turizm uzmanları gidip araştırıyor. Bunun yanı sıra; kompost tesisimizde enerji üretecek sistemi kurmak, altyapıyı yurt dışında örneklerindeki gibi modern ve her an müdahale edilebilir bir hale getirmek için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.
 
Her İnişin Bir Çıkışı Vardır…
Belediyelerin birleşmesinin Kemer’de milat olacağının altını çizen Başkan Üras, şöyle devam etti: “Kemer’i boyamayalım artık. Kemer’de artık taş devri bitti. Dünya turizmi diyoruz dünyayla yarışıyoruz diyoruz ama hala kişisel kavgalar içindeyiz. Kemer kavgalardan geri kalmıştır. Kemer halkında siyasetçiye karşı bir güvensizlik, hayal kırıklığı, umutsuzluk var. Kemer halkım artık birleşen ve büyük Kemer olması umudunu kaybetmesin. Mutlaka her inişin bir çıkışı vardır. Ben Kemer’i boyamayacağım, şasesini değiştirmek istiyorum. Kemer’in yeniliğe ve değişime hakkı var.
 
Yerel yönetimle yatırımcılar işbirliği içinde olmalı. Sorunları beraber çözmeye çalışmalı. Alternatif turizmi desteklemek lazım. Kemer’de bunlar yok. Kemer’de herkes konuşuyor ama icraata geçen yok. Geçilmez çünkü herkesin yetkisi ayrı alanlarda. İşte belediyeler birleşince tek belediye tek ses tek baş olarak, otelciler ve yerel idarecilerle birlikte Kemer’in kalınma ve gelişme miladı olacaktır” dedi. 
 
Denizde Karada Havada Turizm Tekirova’da…
 Kemer’i bütün olarak gördüğünü hatırlatan Üras sözlerini şöyle tamamladı: “Tekirova’da imarı çözdük. Tekirova’nın hamle yaptığı dönem olacak inşallah. Amfi tiyatro, kültür merkezi, düğün salonu, alternatif turizm bizim orada. Bu değerleri Kemer olarak görmemiz lazım. Siz hiç Tekirova’da bir su taşkını duydunuz mu? Biz bunları yaptık. En geç belediye olan Tekirova’dır ama biz tüm bu sorunları çözdük. Bugün de bölgemizi bütün olarak görmeli ve kullanmalıyız. Ben GATAB Başkanı da olunca Kemer’i daha genel görmeye, daha geniş açıdan bakmaya başladım.
 
Birlik beraberlik içinde işlerin yapılabileceğini görüyorum. Biz belediyelerle beraber çalışmak zorundayız. Biz beraber çalışmaya hazırız. Biz seçim kavgası yaparak esnafımıza o sezonu zehir etmemeliyiz. Belediyeyle rekabet yapmamız doğru değil zaten. GATAB olarak pek çok şeyi yapmak isterken engelleniyoruz. GATAB’ın kapatılmasının istendiği gibi.”

kaynak:http://www.turizmaktuel.com

İki Avrupa ülkesinden Türkiye'ye vize müjdesi

Şili’de bulunan AB Bakanı Bağış’ın Avusturyalı ve Danimarkalı mevkidaşları vize muafiyetine ”yeşil ışık” yaktı.





 Latin Amerika ve Karayipler Topluluğu (CELAC) – AB Zirvesi’ne katılmak üzere Şili’de bulunan AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’ın Avusturyalı ve Danimarkalı mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelerden Türk vatandaşlarına yönelik vize muafiyeti uygulamasına destek geldi.
Edinilen bilgiye göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı temsilen Santiago’da düzenlenen CELAC–AB Zirvesi’ne katılan Bağış, Avusturya Dışişleri Bakanlığı Devlet Sekreteri Reinhold Lopatka ve Danimarka AB Bakanı Nicolai Wammen ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Avrupa politikasından sorumlu Devlet Sekreteri Lopatka’ya, AB üyelik müzakere sürecindeki son duruma ilişkin bilgi veren Bağış, Türkiye’nin, İrlanda dönem başkanlığı sırasında en az bir faslın müzakerelere açılmasını arzu ettiğini ve bu hususta Avusturya’nın desteğinin artarak devam etmesini beklediğini aktardı.
Görüşme sırasında, vize muafiyeti başta olmak üzere, geri kabul anlaşması, Türkiye’de farklı inanç gruplarına mensup vatandaşlara yönelik olarak gerçekleştirilen reformlar ve Kıbrıs sorununun çözümüne ilişkin konularda görüş alışverişinde bulunulduğu öğrenildi. (Milliyet)

Uludağ'da işletmeciler ile turistler kavga etti: 2 Mısırlı turist yaralı



Uludağ'da, işletmeciler ile turistler arasında çıkan kavgada, 2 Mısırlı turist yaralandı. Yaralılar ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.



Kış turizminin en önemli merkezlerinden olan Uludağ'da kar kalınlığı 2 metreyi aştı. Okulların yarı yıl tatiline girmesi ile birlikte beyaz cennet yerli ve yabancı turistlerin akınına uğradı. 105 kişilik turist kafilesi de hafta sonu tatillerini geçirmek için İstanbul'dan Bursa'ya geldi. Bir kayak işletmecisinden saat 14.30'a randevu alan grup üyeleri, buluşma saatini kaçırdı. Randevu yerine geldiklerinde de işletmeci ile aralarında tartışma yaşandı. İşletmeci ile tekrar anlaşıldı. Bir müddet sonra grup üyelerinin bazıları ile görevliler arasında ise 'kızağa bindin, binmedin' tartışması yaşandı. Tartışma daha sonra kavgaya dönüştü. Kavgada yaralanan iki Mısırlı turist, ambulanslarla hastaneye kaldırıldı.
 
REHBERLER OLAYA TEPKİ GÖSTERDİ
 
Bu arada turist rehberleri kızakçılara tepki gösterdi. Olayı anlatan rehber Seyran Topal, "Bir iki turist geç kaldı, motorlu kızakçılar ise 'siz daha önce bindiniz diyerek' kızağa binmesine izin vermedi. Ardından yaşanan tartışma kavgaya dönüştü. Kızakçılar ise ellerine aldıkları kayaklarla (kızlar dahil) önüne gelene vurdular. Bir turistin kafasına kayak ile vurdular bayıldı." şeklinde konuştu.
 
Rehber Mehmet Aydın ise şunları söyledi:
 
"Her şey güzel giderken tatsız bir olay yaşadık. 20 kişi birbirine girdi. Kimin ne olduğunu tam anlayamadık"

Bu arada olay yerine gelen jandarma ekipleri inceleme başlattı.

kaynak:http://www.turizmguncel.com

24 Ocak 2013 Perşembe

Rixos, Davos'un önde gelen otellerinden Flüela'yı satın aldı




Büyüme stratejisini yurt dışına yönlendirerek, turizm potansiyeli yüksek destinasyonlara Türk markasını taşımayı hedefleyen Rixos Hotels zincirinin yeni oteli Dünya Ekonomik Forumu ile tanınan ünlü kayak merkezi Davos'taki Flüela Otel oldu.


Rixos Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Fettah Tamince, "2013 yılı için hedefimiz, daha fazla ülkeye açılarak misafirlerimizin bizi görmek istedikleri yerlerde konumlanmak olacak. Bu amaçla ekonominin zirvesi olan Davos'ta Rixos Flüela Davos otelimizle zirveyi zorlayacağız" dedi.

Büyüme stratejisini yurt dışına yönlendirerek, turizm potansiyeli yüksek destinasyonlara Türk markasını taşımayı hedefleyen Rixos Hotels'in Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya, Ukrayna, Azerbaycan, Gürcistan gibi farklı destinasyonlarda da yatırımları sürüyor. Şehir ve resort otelciliğinde büyümeyi hedefleyen Rixos Hotels, Davos'ta kış otelini yıl sonu itibariyle hizmete açacak. Renovasyon çalışmaları süren otelin 70 oda ile hizmet vermesi planlanıyor.



kaynak:turizmdebusabah.com

EMITT bugün başlıyor...



Dünyada ve Türkiye'de turizmde öne çıkmak isteyen iller, beldeler, kalkınma ajansları, turizm firmaları ve sektör profesyonellerinden 4 bin 500 katılımcının yer alacağı fuar, 24-27 Ocak'ta gezilebilecek.
Fuarda, 70 yabancı ülke ile Artvin, Yozgat, Van, Samsun, Tokat, Kırıkkale, Gümüşhane, Aksaray, Rize, Bitlis, Hakkari, Batman, Ordu, Çorum, Trabzon, Siirt, Muğla, Mardin, Kırşehir, Afyon, Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır'ın da yer aldığı birçok kent ve turizm beldesinin tanıtımı yapılacak.
Türkiye'nin 2012'de yaklaşık 30 milyon turist ile dünya turizminde 6'ncı sırada yer aldığını bildiren fuar yetkilileri, EMITT fuarının da 4 bin 500 uluslararası katılımcı, 128 bin profesyonel ve tatilci tarafından ziyaret edilerek dünyanın en büyük 5'nci turizm fuarı olduğunu kaydettiler. Yetkililer, bunun Türkiye turizmine büyük katkı sağladığını belirterek, bu yıl fuar için başvuru yapan yerli ve yabancı katılımcılarla ziyaretçi sayısında rekor kırmaya beklediklerini ifade ettiler.


Bu yıl Serhat Kalkınma Ajansı'nın koordinatörlüğünde Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır da fuarda yer alacak. Doğu Anadolu'nun yüksek platoları üzerine kurulu, doğal yapısıyla Güney Kafkasya'nın kendine özgü coğrafi özelliklerini barındıran Ağrı, Kars, Ardahan ve Iğdır şehirleri dağcılık, trekking, yayla turizmi, botanik turizmi, inanç turizmi, kuş gözlemciliği ve kış turizmi bakımından sınırsız imkanları, modern konaklama seçenekleri fuarda yer alacak.
Benzersiz kültürel ve doğal hazinelere sahip bölgede yer alan Ağrı Dağı, Ani Antik Kenti, Kars Kent Merkezi, İshakpaşa Sarayı, Sarıkamış Kayak Merkezi, Ardahan Şeytan Kalesi, Iğdır Ejder Kervansarayı ve Çıldır Gölü tanıtılacak.
FUARIN YENİ ÜLKESİ PORTEKİZ...
EMITT'e bu yıl ilk kez katılacak ülkeler arasında Portekiz de yer alıyor. Fuarda başkent Lizbon ve 2004'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almak üzere önerilen Baixa adı verilen şehir merkezinin yanı sıra, Portekiz'in kültürel ve doğal değerleri Sao Jorge Kalesi, Lizbon Katedrali, Ticaret Meydanı, Nossa Senhora da Conceiçao Velha Kilisesi, Rossio Meydanı, Restauradores Meydanı, Elevador de Santa Justa, Jeronimos Manastırı, Belem Kulesi, Padrao dos Descobrimentos Anıtı ve Carmo Rahibe Manastırı'nın tanıtımları yapılacak.
LİBYA YENİDEN FUARDA...
 Yaşanan iç savaşın ardından toparlanma sürecinde olan Libya, bu yıl yeniden fuarda yer alacak. Antik çağlardan beri bilinen köklü geçmişi ve Fenike, Kartaca, Makedon, Roma, Eyyübi, Arap ile Osmanlı uygarlıklarının izleriyle görkemli bir tarihi birikime sahip olan Libya, EMITT'te tanıtım yapacak.
UNESCO Dünya Kültürü Mirası listesinde Leptis Magna, Sabratha ve Cyrene Antik Kentleri, Gadames Vahası ve 10 bin yıllık Akakus mağara resimleri ile yer alan Libya'da, Türk Hava Yolları'nın başlattığı düzenli seferlerle bu yıl turizmde bir yükseliş bekleniyor.
ÜCRETSİZ ''TANGO'' DERSLERİ...
Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT'e bu yıl Akdeniz bölgesi dışından katılacak konuk ülke Arjantin, fuarda özel tanıtımlar düzenleyecek. Ülkenin kültürel ve doğal güzelliklerinin tanıtımlarının yanı sıra fuar boyunca her gün 15.00-17.00 saatlerinde ziyaretçilere ücretsiz Latin Amerika dansları ve ''Tango'' dersleri verilecek. Tango yapmak için özel olarak düzenlenecek sahnede, Tango yapmanın incelikleri uygulamalı olarak anlatılacak.

kaynak:turizmaktuel.com

18 Ocak 2013 Cuma

YAZILARINIZI GÖNDERİN BİZ YAYINLAYALIM !!!



SİTEMİZE TURİZM HAKKINDA YAZILARIYLA FARK YARATACAK  GÜNDEM DOĞURACAK YAZARLARI SİTEMİZE BEKLİYORUZ....


EMAİL: etm20008@hotmail.com

MEKANI CENNET OLSUN


17 Ocak 2013 Perşembe

TUROB, Türkiye'yi yurt dışında tanıtan dizi filmleri ödüllendirdi




Türkiye Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), İstanbul Hilton Oteli'nde düzenlediği bir organizasyon ile Türkiye'nin tanıtımına önemli katkılar sağlayan başarılı Türk dizilerinin yapımcısı 7 firmaya ve bu dizilerin oyuncularına ödüller verdi.


Aliye GÜMÜŞ / Büşra GÖKTAŞ - TurizmdeBuSabah

Türkiye Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB), 16 Ocak Çarşamba akşamı İstanbul Hilton Oteli'nde düzenlediği organizasyonda, Türkiye'nin tanıtımına önemli katkılar sağlayan başarılı Türk dizilerinin yapımcı ve oyuncularına ödüller verdi.

Açılış konuşmasını yapan TUROB Başkanı Timur Bayındır, Türkiye'nin çok renkli mozaiğini, tarihi zenginliğini, sosyal hayatını farklı boyutlarda yansıtan diziler sayesinde yabancıların ülkemize olan ilgilerinin arttığına dikkat çekti. Sadece bu dizilerin mekanlarını görmek için Türkiye'ye turlar düzenlenmeye başladığını anlatan Bayındır, sözlerine şöyle devam etti:

"Yakın zamana kadar ülkemizin tanıtımı başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere, TUROB gibi sektör temsilcileri tarafından yapılırken, son yıllarda bu rolü başarıyla yerine getiren yeni aktörler ortaya çıktı. Bu yeni aktörlerden biri de Türkiye'nin yurtdışında tanınmasında çok önemli rol oynayan Türk dizileri...

Ülkemizde milyonlarca kişi tarafından izlenen bu diziler, sınırlarımızı aşarak yurtdışında da büyük başarılara imza atıyor." Günümüzde özellikle görsel medyanın, kitleler üzerinde büyük etkileri olduğuna dikkat çeken Bayındır, Türk dizilerinin kalitesinin dünya standartlarına yaklaştığını söyledi. Yurtdışında gösterilen dizilerin yanı sıra yakın gelecekte gösterime girecek yapım ve oyuncuların performanslarını kutlayan Bayındır, TUROB olarak tüm yapımcı ve oyunculara, değerli emek ve katkılarından ötürü sektör adına teşekkür etti.

Bakan Günay: "En etkin tanıtım, kültür ve sanat"

Ödül töreninde konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, dizilerin ülke tanıtımı ve turizm açısından önemine vurgu yaparak, üzerinde çalıştıkları yeni kanun tasarısıyla sinema sektörüne devlet desteğinin artacağını belirtti. "Türkiye yabancı pasaportlu gelen turist sayısında dünyanın 6'ıncı ülkesi oldu. Geçtiğimiz yıl İngiltere'yi geride bıraktık. Bu yıl da güney sınırımızdaki sıkıntılara rağmen 2011'in üzerinde kalmayı başardık ve yaklaşık 32 milyon yabancı konuk ağırladık. Türkiye turizmden nereden baksanız 25 milyar doların üzerinde bir bereket elde ediyor" diyerek sektör adına kısaca bilgilendirme yapan Bakan Günay sözlerine şöyle devam etti:

"Bütün gücümüzle, yani bakanlığın kendi imkanları, sektörde çalışan arkadaşlarımız, kısaca hepimiz bir şekilde Türkiye'yi dünyaya tanıtmaya çalışıyoruz ama en etkin tanıtım, kültür ve sanatın tanıtımı oluyor. Geçmiş yıllarda İdil Biret'in, Suna Kan'ın konserleriyle dünyaya çıkması Türkiye için olumlu düşüncenin gelişmesine çok büyük katkılar yapıyor. Bugün Erguner Topluluğu, mistik dünyalarıyla Fransa'yı sallıyorlar ya da başka bir sanatçımız dünyadan bize olumlu bir ses gelmesini sağlıyor. Bütün bu gayretlerin sonucunda geçen yıl Portekiz'de yapılan bir derecelendirmede Türkiye'nin Kültür ve Turizm Bakanlığı Avrupa'nın en iyi turizm kuruluşu seçildi. Bu sadece bizim gayretimiz sonucu değil. Bu, hepimizin yarattığı sinerjinin sonucu. Son yıllarda gerçekten Türkiye sinemasını desteklemeye çalıştık. Dizilerle olan bağımız ise yeni yeni oluştu. Yeni bir sinema kanunu hazırlıyoruz. Ama diziler gerçekten kendiliğinden Türkiye'yi dünyaya tanıttılar. Ben birçok dizinin adını ve oyuncularını yurtdışındaki gezilerimizde öğrendim. İlginç gelebilir size belki ama yurtdışında birçok bakan arkadaşım, bana gezilerini bizim dizilerimizin gün ve saatlerine göre programladıklarını söylüyor."

Uluslararası platformlarda Türk sinemasının ödüllerle dönmeye başladığını anlatan Bakan Günay, Türkiye sineması için yeni bir kanun hazırlığında olduklarını dile getirdi. Bakan Günay, yeni kanunla dizilerdeki oyuncuların emek ve haklarını güvence altına alacaklarını belirtti.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın konuşmasının ardından, Türk dizilerinin yapımcısı 7 firmaya ve bu dizilerin oyuncularına ödülleri verildi.

Teşekkür plaketi verilen yapımcı firmalar:

TİMS Prodüksiyon / Timur Savcı
Ay Yapım / Kerem Çatay
D Yapım / Zeynep Mirza
Pana Film / Zübeyir Şaşmaz
Gold Prodüksiyon / Faruk Turgut
InDHouse Prodüksiyon / Emel Sakarya
Focus Film

Teşekkür plaketi verilen diziler ve oyuncular:

Muhteşem Yüzyıl / Timur Savcı, Halit Ergenç, Nur Fettahoğlu
Suskunlar / Murat Yıldırım
Kerem Çatay- Buğra Gülsoy, Öykü Karayel, Hilal Saran
Öyle Bir Geçer Zaman Ki / Beyza Eraydın
Yalan Dünya / Sarp Apak
Kayıp Şehir /Ahmet Mekin, Nazan Kesal
Beni Affet/ Gaye Turgut, Mert Altınışık, Şeyma Korkmaz, Murat Danacı,
Deniz Yıldızı/ Begüm Topçu, Cantuğ Turay

kaynak:http://www.turizmdebusabah.com/haberler/turob,-turkiyeyi-yurt-disinda-tanitan-dizi-filmleri-odullendirdi-63335.html

Türkiye'ye 7 yeni Hilton...


Hilton Worldwide, Türkiye'de 7 yeni otel anlaşmasının imzalanmasının ardından Hilton Garden Inn markasının ülkedeki geliştirme portföyüne 1.100'den fazla odayı ekleyeceğini açıkladı. Hilton Garden Inn son 4 yıl içerisinde, İstanbul, Kütahya, Konya, Mardin ve Şanlıurfa'da açılan otelleri ve geliştirilmekte olan 10 oteliyle Türkiye'de önemli bir büyüme gösterdi.
Hilton Worldwide Avrupa ve Afrika Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Partick Fitzgibbon, “Büyüme momentumumuzun hızlanmaya devam ettiği ve hazırlık aşamasındaki oda sayımızın 4 bini aştığı bir yılın ardından, 2013'e Türkiye'de bugüne kadarki en güçlü pozisyonumuzla giriş yapıyoruz. Bu rakamı şu anda faaliyette olan 5 bin 500'den fazla odamıza eklediğimizde, Türkiye'de Hilton Worldwide markası altında işletilmekte veya geliştirilmekte olan 10 bin odalık önemli bir kilometre taşına hızla yaklaşmaktayız” ifadesini kullandı.
Açıklama, Hilton Worldwide için Türkiye'de Hilton İstanbul Bomonti Otel ve Konferans Merkezi, Hilton İstanbul Kozyatağı Konferans Merkezi ve Spa, DoubleTree by Hilton Kuşadası, DoubleTree by Hilton Malatya, Hampton by Hilton Samsun ve Hampton by Hilton İstanbul Ataköy gibi yeni projelerin açıklandığı çok başarılı bir yılın ardından geldi. Orta segmente hitap eden Hilton Garden Inn markası tarafından geliştirildiği bildirilen 7 yeni otel aşağıdakilerden oluşuyor:
Hilton Garden Inn İstanbul Kasımpaşa – Ofton İnşaat Turizm ve Yatırım Sanayi Ticaret Anonim Şirketi ile imzalanan bir işletme anlaşmasının bir parçası olan ve toplam 200 konuk odasına sahip olan bu otel, 7 yeni otel arasında en büyüğü konumunda.

Kasımpaşa, İstanbul'un hızla gelişmekte olan iş merkezlerinden biri ve otel çok sayıda büyük ofis kümelerine yakın bir konuma sahip. 2014 yılının ilk aylarında açılması beklenen tesis, aynı zamanda Konferans Vadisi ve Sütlüce Kongre Merkezi’ne eşit uzaklıkta bulunan Piyalepaşa Bulvarı üzerindeki dünyanın önemli konferans tesislerinden birini ziyaret eden iş adamlarına da ideal bir konum sunacak.


Hilton Garden Inn İstanbul Ümraniye – Yine 2014 başında açılması beklenen bu tesis, 2011'de DoubleTree by Hilton İstanbul Moda'nın açılmasından ve 2012'de Hilton İstanbul Kozyatağı Konferans Merkezi ve Spa tesisi için anlaşma imzalandığının duyurulmasının ardından, Hilton Worldwide’ın İstanbul'un Anadolu yakasındaki 3’ncü oteli olacak.

148 odalı otel, alt katlarında yeni Can Park Alışveriş Merkezi’nin bulunacağı çapıcı bir gökdelenin bir parçasını oluşturacak; alışveriş merkezi ve otel, imtiyaz sahibi Can Park AVM İşletmecilik Turizm ve Taahhüt A.Ş. tarafından işletilecek. Otel ayrıca, 2015 yılında tamamlanması planlanan ve alışveriş merkezinde bir durağı bulunacak olan yeni Üsküdar – Sancaktepe metro hattından da faydalanacak.


Hilton Garden Inn İstanbul Esenyurt – İstanbul'da yer alacak Hilton Garden Inn tesislerin 3’üncüsü olacak bu otel, şehrin en hızlı büyüyen ilçelerinden birinde 160 konuk odasıyla hizmet verecek. Otelin, Semerkand Yapı A.Ş. ile imzalanan bir işletme anlaşması ile 2015 yılı başlarında açılması planlanıyor. Tesis, TEM otobanına doğrudan erişimi sayesinde İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan gelen yolcuları çekecek ideal bir konuma sahip. Toplantılar ve faaliyetler bölgede ciddi bir talep yaratırken, aynı zamanda Türkiye'nin en büyük spor sahası olan Atatürk Olimpiyat Stadyumu ile pahalı ve kaliteli ürünleriyle Akbatı Alışveriş Merkezi’nin varlığı sayesinde eğlence turizmi alanında potansiyel barındırıyor.


Hilton Garden Inn Trabzon – Hilton Worldwide, Trabzon'un kendine has bir tarzı bulunan Akçaabat Bölgesi’nde yer alan ve 2015 yazında açılması planlanan oteli, Tunalar Otomotiv Turizm Ticaret Limited Şirketi ile yapılan işletme anlaşmasının bir parçası olarak işletecek. Canlı ve etkileyici bir Karadeniz manzarasına sahip otel, 172 konuk odası, kapalı havuzu ve özel kumsal alanıyla turistlerin Sümela Manastırı ve Ayasofya gibi ünlü yerel yapıları gezebileceği ideal bir üs sağlayacak. Trabzon her ne kadar olağanüstü doğal güzellikleriyle tanınan bir şehir olsa da, aynı zamanda 6 bin metrekarelik Trabzon Dünya Ticaret Merkezi gibi tesisler sayesinde önemli bir toplantı ve faaliyet merkezi özelliği de taşıyor.


Hilton Garden Inn Bursa – 2012'de bir dönüm noktası olan çift markalı Hilton and Hampton by Hilton Bursa'nın başarıyla açılmasının ardından, Hilton Worldwide Türkiye'nin dördüncü büyük şehrindeki tesislerini 17 kata ve 180 konuk odasına sahip bu etkileyici tesisle daha da güçlendirecek. 2014 başında açılması beklenen otel, konut yerleşimi, perakende mağazaları ve bir dizi spor ve eğlence tesisiyle birlikte imtiyaz sahibi Güleser Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından işletilecek bir karma kullanım geliştirme projesinin parçası olacak.


Hilton Garden Inn Ankara Gimat – 162 odalı bu otel, Özçelik İmaj Tan Adi Ortaklığı ile imzalanan franchise anlaşmasının bir parçası olarak geliştirilecek. 2014 başlarında açılması planlanan bu göz alıcı 10 katlı tesis, şu anda bir Hilton ve bir DoubleTree by Hilton oteline ev sahipliği yapan başkente üçüncü bir Hilton Worldwide markasını getirecek.


Hilton Garden Inn Erzincan - 2013 yazında Reysaş Turizm Yatırımları ve Ticaret Ltd. Şti. ile imzalanan bir işletme anlaşması dahilinde açılması beklenen bu otel, Hilton Worldwide'ın gelişmekte olan Erzincan şehrinde ilk kez faaliyet göstermesini sağlayacak. Şehir, işletmeleri bölgeye çekmeyi hedefleyen hükümet destekli bir yatırım sürecinden geçti ve şu anda çok sayıda büyük şirket ofisine, Türkiye'nin en büyük ordu üssüne ve inşaat halindeki bir üniversiteye ev sahipliği yapıyor. 120 odalı otel, şehir merkezinden geçen ana yol üzerinde işlek bir konumda yer alacak.


Toplam 7 otelin her birinde konuklar, iyi bir gece uykusu ve konforlu bir konaklama isteyen ziyaretçiler için ideal bir çözüm olan Garden Sleep System™ yatak ve ergonomik koltukları dahil Hilton Garden Inn markasının özel imkanlarından faydalanacak. Yeni oteller, 24 saat açık iş merkezine erişim ve ücretsiz Wi-Fi internet erişiminin yanı sıra birer fitness merkezi, restoranlar ve 24 saat açık büfelere sahip olacak.


Hilton Worldwide Odaklı Hizmet Marka Yönetiminden Sorumlu Bölge Başkanı Mark Nogal ise “2008'de Hilton Garden Inn'in Türkiye lansmanından bu yana, portföyümüz sürekli büyümeye devam etti. Şu anda işletilmekte olan 5 tesise sahibiz ve 7 yeni oteli içeren bu önemli duyuru, bu rakamın 2015'e kadar üç katına çıkmasını sağlayacak. Türkiye, gelişmekte olan turizm sektörü ve büyük şehirlerinin ekonomik gücü sayesinde ödüllü orta segment markamızın daha da genişlemesi için ideal bir pazar konumunda ve gelecek aylarda bu otellerin gelişimini izlemek için sabırsızlanıyorum” dedi.


Hilton Worldwide, şu anda 5 markadan oluşan portföyüyle Türkiye çapında 22 otelde 5 bin 500'den fazla odaya sahip ve bu rakamın sürekli artması planlanıyor. 2011'de Türkiye Hilton Worldwide'ın tüm dünyadaki oda açılışlarının yüzde 5'ini sağlarken, bu yeni haber de Şubat ayında yapılan Hilton Worldwide'ın ülke çapında 4 yeni otel anlaşması imzalamasına ilişkin duyurunun ardından geldi.

kaynak:http://www.turizmaktuel.com/haber-17405-Turkiyeye_7_yeni_Hilton_

15 Ocak 2013 Salı

TURİZMCİ DEMEK !!!!!!!!!!!!

TURİZMCİ DEMEK
CALİSAN GOZUNDE TURİZM BİR MESLEK İSİNİN BİLİNCİNDE KARiYER BASAMAKLARİNİ YAVAS YAVAS CİKMAYA CALİSAN BİN BİR ZORLUKLAR İCERİSİNDE DUALAR EŞLİYİNDE ALLAHİM NE OLURSUNUZ BURADA BARİ KALİCİ OLAYİM KENDİMİ İSBAT ETMEK UGRUNA GECESİNİ GUNDUZUNE KATAN BU ARADA BİRKAC BİRİMİN YUKUNU SİRTLANAN MESAİDEN YOKSUN SAATLERCE HASTA OLSA BİLE RAHATCA HASTAYİM DİYEMEYEN İS BİLMEZ YONETİMİN İSRARCİ TUTUMUNA RAMEN DOGRU BİLDİYİNİ DAHİL UNUTAN AYLESİNDEN UZAK PAZARİ BAYRAMİ TATİLİ ES DOST SUNNET DUGUN YAS GUNU BİRAK KENDİNİNKİNİ BİLE KUTLAYAMAYAN USTUNE USTUN SEZON SONUNA DOGRU DUSUNCELERDEN ( isimden cikartirlarmi kadroya kalirmiyim )SEZONA İSE GİRERKEN VERİLEN SOZLER TUTULURMU EGER İSTEN CİKARTİLİRSAM BİR SONRAKİ İSİME KADAR NE YER NE İCERİM EL ALEM CEVREM ESİM DOSTUM YİNE İSSİZMİ KALDİN DERLER BOYNUM BUKUK OTEL OTEL KAPİ KAPİ DİLENCİ GİBİ İS ARAYACAGİM DOST BİLDİKLERİM YAKİNLARİM SELAM VERMEZ OLUR CUNKU ONLARİN ZİHNİYETİ SELAM VERİRSEM BORCLU CİKARİM BİRDE SEHİR İCİ OTELLER SOZ VERMENİZE RAMEN SİZ YAZİN KACARSİNİZ DEYİP İSE ALMAZLAR ALSALARDA YAPMADİKLARİ İS KALMAZ CUNKU MECBURSUN CUNKU SEN HASTASİN CUNKU SEN EN BUYUK HASTALİK TURİZMCİ SİN CUNKU BASKA BİR MESLEĞİN YOK EMİN DEYİN DOSTUN YOK  ÖLÜMCÜL BİR HASTALİKLİ GİBİ SENDEN KAÇARLAR İSTE TURİZMCİ CALİSAN GOZUNDEN..
BENDE BİR TURİZMCİYİM 
TURİZMCİ OLMAK 3/5 CALİSİP DİGER AYLAR İŞSİZ OLMAK


not: küçük bilinçsiz bir isletme

Yazarın kim olduğu gizlidir..

14 Ocak 2013 Pazartesi

ANTALYA KALEİÇİNİN AĞLATAN HALİ



ANTALYA KALEİÇİNE ŞÖYLE BİR TEPEDEN BAKAYIM DEDİM AMA BU GÖRDÜKLERİMDEN DOLAYI ÇOK ÜZÜLDÜM. HERGÜN TURİSTLERİN BİNLERCE KİŞİNİN ANTALYA KALEİÇİNE BAKMAK İÇİN ATATÜRK MEYDANINA GELİP GÖRDÜKLERİ GÜZEL MANZARANIN İÇİNDE BU MANZARADA YER ALMAKTADIR......ACİL BU GÖRÜNTÜNÜN ANTALYA BELEDİYESİ TARAFINDAN DÜZELTİLMESİ GEREKTİĞİNE İNANIYORUZ.....





TURİZMTİVİ ÇOK YAKINDA !!!


Turizm Televizyonuna Kavuşuyor; Bu akıllı yatırımda yerinizi alın.
Günümüz internet kullanımında ki yoğunluk ve cep telefonlarından bile izlenir hale gelmesi ile İNTERNET ÜZERİNDEN TELEVİZYON YAYINCILIĞI yaygınlaşarak etkili hale gelmiştir.
Bu süreç içinde biz turizmcilerin bir televizyon kanalının olmaması düşünülemezdi. 7/24 yayın alacak olan turizmtivi bu anlamda ki eksikliği dolduracaktır.
Sektörel haberler , röportajlar, açık oturum ve tartışma programları ile Turizm’de gündemi oluşturacak olan turizmtivi ; aktif muhabirlik ve canlı yayın ekibi kamera ve ekipmanlarıyla KALİTELİ YAYIN ilkesiyle Turizm Basın Hayatında yerini alacaktır.
İlk yıl İnternet üzerinden yayında olacak olan turizmtivi 2014 yılından itibaren uydu üzerinden yayında olacaktır.
Turizmtivi yayınları Mart 2013 ayında izlenmeye başlayabilecektir. Sizleri bu akıllı yatırımda yerlerinizi almaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla
Turizmtivi Basın yayın Hizmetleri
Bilgi İçin : Umut Çakırhan / 05315759296 / ucakirhan@gmai.com

"CORENDON'UN YELPAZESİ GENİŞLEDİ AMA ANA GÖVDE TÜRKİYE'DİR"


Bu yıl 707 bin yolcu taşımayı hedefleyen Corendon, Amsterdam'da 4 yıldızlı 248 odalı bir otelin yapımına başladı.


Bünyesinde havayolu ve tur operatörlüğü bulunan Corendon’un en fazla uçuşu Türkiye'ye yaptığı
Grubun uçuş yaptığı ve paket turunu sattığı ülke sayısı artıp faaliyet yelpazesi genişlediği ama faaliyetlerinin ana gövdesinin Türkiye olduğu bildirildi.
Yelpaze genişliyor
Grubun çalışmaları konusunda bilgi veren Corendon'un iki  kurucu Ortağı Atilay Uslu ve Yıldıray Karaer işe 1997 yılında kurdukları Travel Contack ile başladıklarını söyledi.
Uslu, ''1998-99 yıllarında işlerimiz çok iyi gidince tur operatörleri bize ürün vermeyeceklerini söylediler. Biz de Yıldıray Karaer ile birlikte 2000 yılında Corendon tur operatörünü kurduk.  2005 yılında da merkezi Antalya olan Corendon Havayollarını kurduk. Ondan sonra bizim üzerimizde büyük tur operatörlerinin baskısı kalmadı. 2011 yılında da merkezi Amsterdam olan Corendon Dutch Airlines'i kurduk. Artık Bulgaristan, Makedonya dahil bir çok Avrupa ülkesinde pazar lideriyiz. İspanya hariç bütün ülkelere uçuyoruz'' dedi.
KKTC’ye uçuş
Corendon olarak  bu yıl Erciyes'e haftada 4 uçak koymayı planladıklarını söyleyen Uslu, Kıbrıs'a da uçtuklarını anımsattı. Uslu, ''Kıbrıs'a giden her 100 turistten 40'ını KKTC'ye Türkiye üzerinden götürüyoruz. 2013 yılında KKTC'ye götüreceğimiz turist oranı yüzde 50'yi aşacaktır. Türkiye'nin yanı sıra Mısır, Yunanistan (Girit, Kos ve Rodos), Kuzey Kıbrıs, Bulgaristan, Gambia, St. Tropez, Fas, İsrail, Kanarya ve Tenerife, Portekiz, Tunus ve Arnavutluk'a uçuyoruz'' diye konuştu.
En fazla uçuş Türkiye’ye
Uslu, en fazla uçuşu Türkiye'ye gerçekleştirdiklerine işaret ederek şunları söyledi:
''Antalya'ya haftada 55, Bodrum'a 20, Dalaman'a ise 13 sefer yapıyoruz. Amsterdam'dan Gazipaşa havaalanına ise haftada 4 sefer düzenliyoruz. Hollanda'dan Türkiye'ye 2012 yılında 481 bin kişi getirdik. 2013 yılında bunu 524 bin kişi olarak planlamıştık. Ancak umduğumuzun üzerinde bir ilgi var. Gerçekleşmesi beklenen yüzde 48 artış ile 707 bin kişidir. Bu çok iyi bir rakam. Corendon havayollarının 8 uçağı var. Corendon Dytch havayollarının ise 2 uçağı bulunuyor. Hollanda'da bu yıl teknik bir departman kuracağız.''

kaynak:turizmgazetesi
 

Antalya'ya yeni havaalanı geliyor...


Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, "Antalya'nın batısında havaalanı ihtiyacı var. Dalaman bu ihtiyacı karşılıyor fakat yeterli değil" dedi.
Turizm Yatırımcıları Derneği'nin (TYD) yıl sonu değerlendirme toplantısı Sheraton Otel'de gerçekleştirildi. Ziraat Bankası tarafından desteklenen toplantıya Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, TYD Başkanı Turgut Gür ve çok sayıda turizmci katıldı.
Toplantıda konuşma yapan Bakan Yıldırım, turizm sektörünün hedefinin 30 milyon turist sayısını 50 milyona çıkarmak olduğunu belirterek, 2013 yılı hedeflerini ihtiyatlı bulduğunu söyledi. Gelecek yıllarda Türkiye'nin turizm konusunda önemli hale geleceğine dikkat çeken Yıldırım, turizmin sayısal değerlerinin yanı sıra katma değerinin de yükseltilmesi gerektiğini dile getirdi.
"Devlette ya patron çoktur ya da yoktur" diyen Yıldırım, devlet ile özel sektör çalışmalarının farklılıklarına ilişkin, "Herkes kafayı uzatırsa o iş olmaz. Ya da 'devlet işi' deyip çekilirse yine olmaz. Birinin sahiplenip çıkması lazım. devletin görevi vatandaşa sağlık, eğitim, güvenlik, gıda konularında temel ihtiyaçlarını karşılayıp geriye çekilmektir" dedi.
Yıldırım, konuşmasının sonunda toplantıya sponsor olan Ziraat Bankası'na ilişkin, "İşler kesat gidince Ziraat Bankası turizmcilere dadanmış. Bankacılarla iş yaparken dikkat etmek lazım. Amaç sponsoru kötülemek değil, hayatın gerçeklerinden bahsediyorum" diyerek konuşmasını esprili bir şekilde bitirdi.
"AKDENİZ BÖLGESİ'NİN HAVAALANINA İHTİYACI VAR"
Bakan Yıldırım'ın ardından konuşmasını yapan Kültür ve Turizm Bakanı Günay, turizm alanında başarı öyküsü yaşadıklarını belirterek, turizm gelirinin 20-25 milyar dolar civarında olduğunu söyledi. Bu rakamın gerçeği yansıtmadığının altını çizen Günay, dolaylı ve dolaysız olarak gelirin 30 milyar doları bulduğunu bildirdi.
Turizm sektöründe ulaşım alanında yaşanan sıkıntılardan bahseden Günay, otellerde VİP müşterilerin arabayla alınamadığını ve onlara özel hizmet veremediklerini söyledi. Akdeniz Bölgesi'nin havaalanına ihtiyacının olduğunu kaydeden Günay, havaalanı olmadan Türkiye'ye ulaşmanın mümkün olmadığına dikkat çekerek, "Anamur'a, Gazipaşa'ya ulaşmak mümkün değil. Antalya'nın da batısında havaalanı ihtiyacı var. Dalaman bu ihtiyacı karşılıyor fakat yeterli değil" şeklinde konuştu. (tourexpi)

Otellerden alınan telif ücretleri paylaşılamıyor...


Türkiye’de yaklaşık 1600 otelin oda başına ödediği telif ücretlerinin paylaşımı konusunda 4 müzik birliği arasında anlaşmazlık çıktı.

Müşterilerine müzik dinleten otelcilerin oda başına telif ücreti ödemeleri için Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ile 4 müzik meslek birliği arasında 2008 yılında protokol imzalandı.
Yaklaşık 1600 otelin dahil edildiği protokole göre, Türkiye Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM), Müzik Eserleri Sahipleri Grubu Meslek Birliği, Mü-Yap Bağlantılı Hak Sahibi Fonogram Yapımcıları Meslek Birliği, Müzik Yorumcuları Meslek Birliği olmak üzere 4 birliğe 2008 yılından bu yana telif ödeniyor.
Bugüne kadar oteller, meslek birliklerine 70 milyon liraya yakın ödeme yaptı. Paylaşım oranlarında adil dağıtım olmadığı gerekçesiyle Antalya’da TÜROFED yöneticileriyle toplantı yapıldı. Toplantıya TÜROFED Başkanı Osman Ayık, MESAM Başkanı Arif Sağ ve ilgili isimler katıldı. TÜROFED Başkanı Osman Ayık, müzik meslek birliklerine telif hakları bedellerini havuz şeklinde ödediklerini, birlikler arasında paylaşımda bir takım sıkıntılar yaşandığı gerekçesiyle kendilerinden yardım istenildiğini söyledi. Ayık, TÜROFED ile müzik meslek birlikleri arasındaki protokole göre her yıl TEFE ve TÜFE’nin yarısı oranında bir artış yapıldığı da sözlerine ekledi. (Hürriyet)(turizmaktuel)

Thomas Cook'un Türkiye ürünlerinin yönetimi Öger Tours'a devredildi

Merkezi Hamburg’da bulunan Öger Tours Thomas Cook bünyesi içinde yeni bir yapılanmaya gitti. Yapılanma kapsamında Neckermann Reisen ve Thomas Cook markaları altındaki Türkiye ürünleri bundan sonra Öger Tours bünyesinde yönetilecek. 


airportzentrale.de’nin haberine göre bundan sonra Öger Tours Türkiye ürünlerinin koordinasyonu, fiyatlandırılması, planlanması ve yönetimi süreçlerini içeriyor. Öger Tours’un CEO’su olan Björn Walther de Thomas Cook adına Türkiye ürünlerini yöneten kişi konumunda olacak. Walther konuya dair yaptığı açıklamada “Türkiye Almanya için ana pazarlardan biri. Bu pazarda mücadele gücümüzü artıracak bu adım nedeniyle sorumluluklarımızın çok yükseldiğini biliyoruz. Bu adım bizi çok mutlu etti” dedi.    

kaynak:turizmguncel

Merhaba Turist !


Eniser AtabayKlasik bir turizmci olan A kişisi 3 dil bildiğini düşünmektedir. Çalıştığı otelde karşılaştığı turistlerle muhabbet kurmaya uğraşır genelde. << Güler yüzlüdür hem >> . 

A kişisi, B turistine her sabah “good morning”, C turistine “ guten morgen”, D turistine “ dobroe utro” diye seslenmektedir.

 A kişisi bu kişilere gün içinde rastlarsa sırasıyla B turistine, “hello”, C turistine “ hallo”, D turistine de “ Privet (aslında haberi yok bu söylemin arkadaşlar arasında olabileceğinden. ZdravstvuyTE demeliydi A kişisi) “ demektedir.

 A kişisi hava karardıktan sonra gördüğü B turistine “ good evening “, C turistine “ guten abend “, D turistine de “ dobre veçer “ söz öbeklerini iletmektedir.

Gecenin ilerleyen vakitlerine kadar çalışan A kişisi, bu sefer karşılaştığı ve muhtemelen otel odasına geri dönen B turistine “ good night”, dışarı çıkan C turistine “ guten nacht “, otelin barını arayan D turistine de “ spokoynoy noçi “ kelimeleriyle jest yapmaktadır.

Olaylar her gün benzer şekilde cereyan eder durur …  A kişisi böyle yaparak, hem “mevcut 3 dili” geliştirmenin hem de şeflerinin ona verdiği emirleri yerine getirmenin mutluluğuyla yeni bir güne neşeyle başlar.
Oysa A kişisi, Merhaba, selam, iyi günler, iyi akşamlar, iyi geceler, nasılsınız vb. kelimeleri kullanmanın ülke turizmine ve Türk kültürüne ufacık da olsa katkı sağlayacağının farkında değildir, A kişisini yönlendiren şeflerin hiçbir şeyin farkında olmadıkları gibi.

Yazının bu kısmından sonrası, ÖSS matematik problemlerinin anlatım diline sahip olmadan, benim şahsi yorumlarımı yansıtacaktır.

Kendi diline saygı duymayan bireyler başkalarının dili altında ezilmeye mahkûmdurlar. Zaten tam olarak bilmediğiniz bir dilde temel bazı sözcükleri söylemeniz, o turistine yapılan bir jest olarak da adlandırılamaz. Eğer ilgili turistin diline, onun günlük herhangi bir problemini çözebilecek, isteğini yerine getirebilecek kadar hâkimseniz ve amacınız yardım etmekse, bu konuda zaten kimsenin sizin yabancı dil konuşmanıza söyleyebilecek lafı olmaz.  Fakat tecrübeyle sabittir ki, Türk turizmindeki yabancı dil hâkimiyeti henüz bu ölçüde de değildir. Bu bağlamda Turistlere birkaç Türkçe kelime öğretmek onlara sempatik bile gelebilir.

Şimdi kendinizi, Türklerin yoğun olarak ziyaret ettikleri bir turizm destinasyonunda hayal edin. Orada size hizmet sunan turizm çalışanlarından Merhaba, iyi günler vb. kelimeleri duymayacağınıza emin olsam da, siz de bu kelimeleri duymadınız diye herhangi bir kötü ruh haline bürünmezsiniz kanımca.  Zira gideceğiniz destinasyonda konuşulan dili de temel bazı kelimeler açısından incelemişsinizdir muhtemelen. Bunu bile yapmadıysanız, size yardımcı olabilecek kelimelerin İngilizcesini kontrol etmişsinizdir hiç yoktan. Peki hal böyleyken bizim ülkemizi ziyaret eden turistlerin neden temel Türkçe araştırması yapmadıklarını peşinen kabul ediyoruz ya da bu araştırmanın önüne en büyük engeli biz koyuyoruz?




Eniser Atabay

12 Ocak 2013 Cumartesi

Renaissance'ın müdürü Boydaş uyardı: 'Şımarmayalım, fiyatlar gevşeyecek'




Renaissance İstanbul Bosphorus Genel Müdürü Anıl Boydaş Tınaz 2013 hedeflerini TurizmGüncel'e anlattı. Tınaz 2013 yılında İstanbul'daki otelcilerin fiyatlar konusunda dikkatli olmaları gerektiğini aksi takdirde İstanbul'un 'pahalı destinasyon' imajı nedeniyle gerileme yaşayabileceğini belirtti.

İstanbul'un en yeni 5 yıldızlı otellerinden Renaissance İstanbul Bosphorus'un Genel Müdürü Anıl Boydaş Tınaz ile gerçekleştirdiğimiz röportajı sunuyoruz:

Anıl Hanım, önce dizi daha yakından tanıyalım.
“Ben kendimi bildim bileli turizmle uğraşıyorum. Strasburg’da Turizm ve Otel İşletmeciliği okudum. Yine  o dönemde farklı ülkelerde dil eğitimi için bulundum. Eğitimimi bitirdikten sonra yine turizmci olan ailemle beraber çalıştım; Kapadokya ve Bodrum’da. Daha sonra ailem turizm işinden çekildi. Üç sene kadar acentecilik yaptım. Daha sonra Conrad Otel’de açılışından itibaren 3,5 sene kadar çalıştım. Daha sonra Yeşilyurt’taki otelimiz Renaissance Polat İstanbul’a geçtim ve hala aynı grupta hizmet veriyorum. Yaklaşık 15 sene kadar hem o otelin hem de Erzurum’daki otelimizin satış ve pazarlama direktörlüğünü yürüttüm. Geçen sene Temmuz 2011 itibarıyla da yeni otelimize genel müdür olarak atandım.”

Oteliniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

“Toplam 212 odamız var. Bu odalarımızın çoğunluğunda müthiş bir deniz manzarası var. Gelen misafirlerimizin çoğu aslında otelimizdeki manzarayı görünce çok şaşırıyor ve mutlu oluyorlar. Barbaros Bulvarı’nın başında olduğumuz için harika, 360 derece bir İstanbul manzarasına sahibiz. Binamız son teknolojinin kullanıldığı, akıllı bir bina. 5 yıldız kategorisinde Leed Gold sertifikasını alan Türkiye’deki ilk otel olacağız. Bir balo salonumuz, çoğunluğu günışığı alan 12 toplantı salonumuz var. Balo salonumuzun kapasitesi tiyatro salonu düzeninde 525 kişi. Toplantı salonları ise 10 kişiden 50 kişiye kadar farklı kapasitelerde. Bir ana restoranımız ve Bar 212 adında bir teras-barımız var. Uluslararası bir mutfağa sahibiz. 1200 metrekare büyüklüğünde bir spamız. Spamız her noktasından günışığı alıyor. Otelimiz dekorasyon ve iç mekan tasarımı olarak da çalışanların kıyafetleri bazında da misafiri resmiyetten kurtarma, evde hissi verme amacıyla yapılandırıldı.“

'FİYAT KONUSUNDA DİKKATLİ OLMALIYIZ'

Oteliniz İstanbul'un en genç 5 yıldızlılarından biri. Açılış gününden bugüne nasıl bir grafik yakaladınız?
“6 Ağustos’ta otelimiz açıldı. Sistemlerimizi açıp, misafir kabulüne başladık. Ancak henüz resmi açılışımızı yapmadık. 2013’ün ilk çeyreğinde bunu gerçekleştireceğiz. 6 Ağustos tarihinde açılacağımızı 5 Ağustos’ta netleştirdik aslında. Bağlı bulunduğumuz Marriott Internatıonal standartlarının en üst düzeyde olduğunu sertifikalandırmadan böyle bir açılışa izin vermiyor. Güvenlik önlemleri, binanın misafir kabulüne uygunluğu  gibi alanlarda zorlu süreçler tamamladık.”
“Ramazan’ın ortasıydı oteli açtığımızda ancak İstanbul hareketliydi. Ağustos ayında yüzde 25’lik bir doluluğu hiçbir ön rezervasyon olmadan yakaladık. Bayramla birlikte çok yoğun bir Ortadoğulu misafir akını başladı. Bununla beraber ticari turizm etkinliği başladı. Eylül – Ekim itibarıyla da kongreler yoğunlaştı. Yüzde 100’lere varan doluluklar yakaladık belli günlerde. Yeni açılan bir otelde bu kadar doluluk olunca denize atılan ve yüzmeyi yeni yeni öğrenmeye başlayan bir çocuk gibi hissettik. Bazı şeyleri çok hızlı halletmek zorunda kaldık. Personelden, atamalara, standartlardan rezervasyonlara her türlü çalışmamızda kısa zamanda çok yol kat ettik. Kasım ayı da çok hareketliydi. Şu anda ise nispeten daha sakin günler geçiriyoruz. Tüm İstanbul da aynı şekilde. Şubat ayında herhalde hareketleneceğiz. Sevmiyoruz sakinliği açıkçası.”

'2013 2012'den daha da zorlu geçecek. Büyük sıkıntılar yaşanabilir' şeklindeki yorumlara katılıyor musunuz? Otelcilik sektörünü zorlu bir yıl mı bekliyor gerçekten?

“İstanbul’un kazandığı ivmenin 2013 yılında da artarak devam edeceği düşüncesindeyim. İstanbul artık büyük bir marka. Senelerdir pazarlama faaliyetlerinde bulunuyoruz. Buna en iy dönemlerde de en kötü dönemlerde de devam ettik. Eskiden İstanbul dinlenilmeyen bir destinasyondu. Şimdi insanlar önce İstanbul’u dinlemek istiyor. İstanbul herkesin çok merakını çeken bir destinasyon. Bilmeyen öğrenmek istiyor, bilen yeni ne var diye merak ediyor. Bu süreç bence büyük bir sıkıntı yaşanmadığı sürece devam edecektir.”

“Bizim yaşayabileceğimiz en büyük sıkıntı bundan şımarmamız olur. Özellikle fiyatlar konusunda. Bu hususta tepkiler de alıyoruz. Misafir geldiğinde oteli, restoranları, transferi tüm tamamlayıcılarıyla ürüne bir paket olarak bakıyor. Bu paketlerde biz rakip olarak görülen ülkelerin çoğunun çok üstünde kalıyoruz.Yurtdışına verdiğimiz tekliflerimiz pahalı olarak nitelendirilebiliyor zaman zaman.”

'TURİST HAVAALANINDAN 2,5 SAATTE GELİYORSA FİYAT - KALİTEDEN BAHSEDEMEYİZ'


İstanbul fiyat - kalite dengesine sahip değil mi sizce?

“Fiyat – kalite dengesi açısından otellerimiz son derece başarılı ancak konuya bütünlüklü bir şekilde bakmamız lazım. Eğer bir misafir kongre vadesine 1 buçuk saatte ulaşıyorsa, alandan şehre 2 buçuk saatte ulaşılmıyorsa burada fiyat-kaliteden bahsedemeyiz. Yoksa otelcilik anlamında çok üst noktalardayız.”
“Ben bu durumun bir süre sonra bir dengeye oturacağını düşünüyorum. İstanbul’da çok ciddi bir kapasite artışı söz konusu. Bu gidişat kontrolsüz bir şekilde devam ediyoruz. Otel yatırımları gündemde ve revaçta. Atık açılan oteller mutlaka uluslararası bir marka taşıyor. Her yabancı zincir İstanbul’a birden fazla markasıyla geldi, geliyor. Peki, bu otellerde kaliteli hizmet verecek kaliteli eleman konusu hiç düşünülmüyor. Otelcilik sektörü çalışan için uzun soluklu ve meşakkatli bir yol. Uzun seneler, çok severek çalışmanız lazım. Yeni nesil için sektör bu anlamda çok tercih edilen bir meslek değil. Otelcilik sektörü de mesleği özendirme konusunda başarılı olmayabilir. Bu kadar otel açıldı ancak bu otellere kalifiye elemanı nereden bulacağız? Bu sorunun cevabını da vermek lazım. Bu durum sektör içinde eleman dolaşımını da artırıyor. Aynı zamanda henüz daha tam anlamıyla pişmeden insanların terfi etmesine neden oluyor. Bence son dönemdeki en büyük sıkıntımız kalifiye eleman, lisan bilen eleman sıkıntısıdır.”

2013 yılı için doluluk hedefiniz nedir?
“2013’te kendimize yüzde 75’in altında bir doluluk hedeflemiyoruz. Biz sonunu yakaladık ama 2012 performansından tüm otellerimiz çok memnun. Diğer otelimizde 1993’ten beri takip ettiğimiz 20 yıllık bir grafik var. Son 3 – 4 sene İstanbul için çok iyi geçti.”

Peki, an itibarıyla İstanbul'daki otelcilerin yüzleştiği en ciddi sorunlar nelerdir?
“Otellerdeki tüm giderler TL üzerinden. Paramız da kıymetli. Buna seviniyoruz ama gelirlerimiz de döviz cinsinden. Gelirde ve giderdeki kur farklılığı karlılığımıza olumsuz yansıyor. Bu kadar seminere, bu kadar kongreye, bu kadar yatağa rağmen karlılığımıza rağmen karlılığımız açısından kurdaki bu durum açıkçası beni endişelendiriyor. Bu sorunun masaya yatırılması gerekiyor. Kurdaki bu durum fiyat artırımına bu da destinasyonun ‘pahalı destinasyon’ olarak adlandırılmasına neden oluyor. Bir vadede de misafirin, toplantının, kongrenin gerilemesine yol açabilir. Bu konu İstanbul’daki otelcilerin bu yıl en çok zorlanacağı konulardan biri olacak.”

"Bunun dışında İstanbul’un metro ağı çok genişletilmeli, gidilebilen her yere gidilmeli. Biz otelimizde bu avantajımızı kullanıyoruz. Metro, metrobüs ve deniz ulaşımına uygun bir konumdayız. İBB’den beklentimiz de bu yönde; deniz taşımacılığının ve genel anlamda toplu taşımanın artırılması. Medeni dünyanın gereği bu, Avrupa’da kimse kendi arabasıyla kent merkezine girmeye çalışmıyor. Bunu bizde örnek almalıyız.”

'2013'TE FİYATLAR GEVŞEYECEK'

İstanbul'daki oda fiyatları 2013 yılında artar mı, azalır mı?

“2013 yılında İstanbul’daki otel fiyatlarında gevşeme olacak. Belli aylarda yine çok yüksek fiyatlardan konuşacağız ancak 12 aylık süreçte artan yatak arzı ve misafirin alternatiflerinin artması nedeniyle fiyatlar gevşeyecek. Bu kaçınılmaz. İstanbul hala yükselişte, henüz ‘peak’ noktasına gelmedi. Otelciler kesinlikle şımarmamalıyız. Bir bütün olarak hareket edip, genel politika anlamında buna dikkat etmeliyiz.”

National Geographic'te yayınlanan program hakkındaki düşünceleriniz...
“İstanbul birçok Avrupa kentinden çok daha temiz ve güvenli bir şehir. National Geographic’teki programda gösterilenlerin ise olmadığını da kimse iddia edemez. Böyle bir şey var.”

Otelinizin bir diğer özelliği de kadın çalışanların çok sayıda olması. Bu bilinçli bir tercih miydi?
  
“Hayır. Otelimizde ciddi bir kadın çalışan profili var. Aslında bu tesadüfen gelişti. Belki de kadınların işe daha sabırlı, ayrıntıcı yaklaşması mı etkili bilmiyorum. Otelimizde çalışanların yüzde 50’sinden fazlası şu anda kadınlardan oluşmakta. Yönetim kadrosunda, stratejik noktalarda hep kadınlar var. Otelcilikte de ‘kadın eli’ diye bir şey var. Ben buna katılıyorum. Bazı şeylere eviniz gibi bakıyorsunuz. Bakış olarak böyle bir fark var. Ancak performans olarak bir ayrım olduğunu düşünmüyoruz tabi.”

Kadınların turizm sektöründe de cinsiyetleri nedeniyle sıkıntılar yaşadıklarını düşünüyor musunuz?
“Hiç olmadığın söylemek zor tabi. Kurumsal işletmeler için bu söz konusu değil. Standartlar, bilinçli çalışanlar ve departmanlaşma söz konusu çünkü. Genel baktığımızda ise hiç olmadığını düşünmek çok mantıklı olmaz.”

kaynak:http://turizmguncel.com/haber/renaissancein-muduru-boydas-uyardi-simarmayalim-fiyatlar-gevseyecek-h13601.html