11 Ocak 2013 Cuma

BÖLGEYE MUHTAR OLMAK



Türkiye son dönemde isminden çok söz edilir hale geldi. Örnek İslam yorumu , bölgedeki değişim süreci , Suriye için aldığı tavır ; doğru yada yalnış sonuçta isminin dünya gündeminde sürekli anılır oldu. Bir ayağı Avrupa Bir ayağı Asya'da yönü güneye bakan Türkiye tarihten gelen misyonu ile dönem dönem görüşüne başvurualan bir ülke.

Türkiye tarihinin önemli anlarından biri yaşanıyor bir yandan terörist başı muhatap kabul ediliyor , müzakereler başlatılıyor. Bir yandan ülke içinde müzakereye karşı çıkanlar bir yandan terör örgütünün müzakereye karşı çıkan bir kanadı , bir yandan da Türkiye'nin terörü çözmesi ile bölgesinde her yönden güçlü olacak bir Türkiye istemeyen dış güçler ..

Kim kiminle ne konuşuyor nasıl konuşuyor henüz kamuoyuna bir açıklama yapılmadı ; lakin bizlerin dışarıdan gördüğümüz kadarı ile bir mekik diplomzasi si kurulmuş. Bir yanında Ankara bir tarafta İmralı , seslendirilmese de siyasiler aracılığı ile Kandil bu için içinde.

Yol yordam yöntem tartışılabilir , ama Türkiye'nin samimi olduğu ortada. Diğer tarafların samimiyeti ise hep şüphe ile bakmamız gereken bir konu. Bu sürecin en önemli yönü tüm müzakere sürecinin Türkiye'nin yönlendirebilmesi. İpleri elinden kaçırmak terör le yapılan müzakerede Devletlerin en korktukları konudur, bir bataklığa sürüklenebilir ülkeler. Devletlerin vatandaşlarını korumak ve güvenliğini sağlamak zorunluluğu ve vizyonu her an terör tarafından istismar edilebilir. Böyle bir istismarda ''yok'' sayarak müzakerelere devam etmek bataklığın başına gelmek demektir.

Bu statüye Türkiye gelmemeli. Türkiye bir yandan Irak'ın kuzeyinde Kürt bölgesiyle ilişkilerini kurmak isterken bir yandan da Suriye'de muhaliflere verdikleri destek sonrasında ortaya yeni bir kürt sorunu ile karşı karşıya kalmak istemiyor. Tam bir satranç oyunun tam ortasındayız. Kabul edelim yada etmeyelim oy vermiş olalım yada olmayalım böyle bir takvim ile tek parti iktidarı ile karşılaşmış olmamız aslında bir avantaj. Kualisyon çatısını sallayabilecek bir yığın karar alınması gereken bu süreçte meclis çekişmeleri başımızı ağrıtmıyor.

Sistemi sorgulayabiliriz , müzakere olmadan barış tesis edilebilirmiydi tartışabiliriz. Hepimizin istediği şey terörün bir an önce son bulmasıdır.

Düşünün bir apartmanın beşinci katında oturuyorsunuz ; evinizde ise her gün kavga dövüş kıyamet ; siz o apartmana ''yönetici'' olmak istermiydiniz ? Bir apartman sakini karşınıza dikilip ''sen önce evindeki sorunu hallet'' demezmiydi.
Tutun ki yönetici oldunuz ; birinci kattaki üçüncü katla , ikinci kattaki beşinci kattaki ile kavgalı , apartmanda huzur yok ; siz mahalleye muhtar olmak istermisiniz? Tutun ki muhtar oldunuz biri çıkıp size ''sen daha apartmanda huzuru sağlayamadın senin neyine muhtarlık'' demez mi.. Örenkler çoğalır elbet muhtarlıktan Belediye ye oradan Dünya yönetimine kadar..

Ülkemiz kendi evindeki sorunları halletmeden sınırları içinde tüm vatandaşların huzur ve güvenini tesis etmeden bir sonraki göreve hazır olamayacaktır. Büyük ve güçlü bir Türkiye bölgenin barışa ulaşmasının da kaynağı olacaktır. Ekonomik bölgesel gücünü ortaya koyabilecek bunun için pisikolojik sınırı aşmış olacaktır.

Bütün bu bakış açısı ile terörü bitirmek yönünde atılan adımları destekliyorum , lakin tüm süreçte baş rolde ve tüm inisiyatifini elinde tutmayı becerebilen , tuzaklara düşmeyen , kamuoyunun desteğini alarak atılacak her adımı desteklemeliyiz.

Saygılarımla
Umut Çakırhan

ÇEŞME'DE YERLİ TURİST ARTTI YABANCI AZALDI



Çeşme'ye gelen turist sayısı 2012'de yüzde 10.9 azaldı

Çeşme Turistik Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) 2012 yılına ait istatistik bilgileri açıkladı.
Yerli turist rakamları yükselişini sürdürürken, yabancı turist rakamlarında hissedilir düşüşler yaşandı.
2012 yılında Çeşme'ye 315 bin 981'i yerli, 82 bin 602'si yabancı olmak üzere toplam 398 bin 583 turist geldi. Yerli turistler 840 bin 482, yabancı turistler 319 bin 742 olmak üzere toplam 1 milyon 160 bin 224 geceleme yapıldı.
Bu rakamlar 2011 yılı ile karşılaştırıldığında, gelen yerli turist sayısı 5 bin 765 kişi yani yüzde 1.86 artarken, yabancı turist sayısı 54 bin 484 kişi yani yüzde 39.74 azaldı.
Toplam turist sayısındaki düşüş ise 48 bin 719 ile yüzde 10.89 olarak gerçekleşti.
Yerli turistlerin geceleme sayısı 70 bin 854 gece (yüzde 9.21) artarken, yabancı turistler 200 bin 230 gece (yüzde 38.51) daha az konakladı. Toplam geceleme sayısındaki düşüş ise 129 bin 376 gece (yüzde 10.03) oldu.
“Sunacak fazla ürünümüz yok”
Verilerle ilgili değerlendirmede bulunan ÇEŞTOB Başkan Vekili Yakup Demir, "Çeşme özünde doğru hedefleri seçmiş ama bu hedeflerdeki hızı ve gelişimi çok yetersiz. Yani, turizme sunduğu ürünler 'deniz, güneş, kum' turizmin dışına çıkamamış. Çeşme'nin muhakkak turizmde yöreselleşmesi ve kendisine uygun temalar bularak 'Bende farklı şunlar var' diyebilmesi gerekir. Yani sunacak çok fazla ürünümüz yok. Böyle olunca da Çeşme turizminde büyük adımlar atmak, yüksek hedefler koymak mümkün olamıyor ve gecelemelerimizi yüksek hedeflere taşımakta sıkıntılar oluşuyor" dedi.


kaynak:turizmgazetesi